Çünkü eğer bahsedersen yeni bir fotoğraf albümü olanın bir tek üvey baban olmadığını bil. | Open Subtitles | لأنك لو فعلت زوج أمك لن يكون الوحيد الذي لديه ألبوم صور |
Bu Clinton için yaptığım bir fotoğraf albümü. | Open Subtitles | لذلك هذا هو ألبوم صور الذي أدليت به لكلينتون. |
Artık bebek değil ve ben bir fotoğraf albümü bile hazırlamadım. | Open Subtitles | لم يعد طفلاً ، ولم أصنع ألبوم صور واحد |
Basın kupürleri için bir fotoğraf albümü kadar fotoğrafın var. | Open Subtitles | إنه ألبوم صور من أجل قصاصات صُحفك |
O bir fotoğraf albümü hanımefendi. | Open Subtitles | ألبوم صور تيس ، سيدتي |
Sen Maria ve Alec e deriden bir fotoğraf albümü veriyordun. | Open Subtitles | ولقد اشتريتِ لـ(ماريا) و(أليك) ألبوم صور جلدي |
Annie Cawthorne adına, buraya bir fotoğraf albümü yollanmış. | Open Subtitles | شيء ما أرسل إلى هنا ألبوم صور أرسل إلى (آني كاوثرن) |
Annie Cawthorne adına, buraya bir fotoğraf albümü yollanmış. | Open Subtitles | شيء ما أرسل إلى هنا ألبوم صور أرسل إلى (آني كاوثرن) |
bir fotoğraf albümü. | Open Subtitles | أي ألبوم صور. |