Ustabaşının ailesine çiçek yolladım ve başsağlığı dilemek için yarın öğlen bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | لقد أرسلت زهوراً لعائلة رئيس العمال ورتبت قيامك بمكالمة تعزية ظهر غداً |
Langley ile konuştum CIA'ın Rusya ve Avrupa Analiz Ofisiyle bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | تواصلت مسبقاً مع (لانغلي) ورتبت لتبادل معلومات مع وكالة الإستخبارات المركزية للتحليل الأوروبي والروسي |
Göçmenlik avukatıyla yarın sabah 11'de bir görüşme ayarladım. Olmaz. | Open Subtitles | لقد حددت موعداً مع محامي هجرة غداً عند الحادية عشرة |
Çoğu hayatta değil. Yetkimi aşarak onunla bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | معظمهم قد ماتوا، كما أنني تصرفت بنفسي و حددت موعداً للقاء معه |
Numarasından sonra, gözlerden uzak bir görüşme ayarladım, sadece siz ve Matmazel Satine, tamamiyle yalnız. | Open Subtitles | بعد دورها، أنا رتبت إجتماع خاص فقط أنت والآنسة ساتي |
Sarkıdan sonra özel bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | بعد دورها، أنا رتبت إجتماع خاص |
Numarasından sonra, özel bir görüşme ayarladım, | Open Subtitles | - تيفاني بعد دورها، لقد رتبت إجتماع خاص |