Harika bir gösteri yaptığınızı sanıyorsunuz ama bu bir oyuncak değil. | Open Subtitles | متأكد من انكم تعتقدون هذا عرضاً ممتع لكن هذه ليست لعبة |
Hawk, bu çıplak bir gösteri uçağı değil. Onların yöntemine göre yap. | Open Subtitles | اسمع ، هذا ليس عرضاً للطيران ، يجب عليك فعل الأمر بطريقتهم |
Harika bir gösteri yaptığımızı biliyorum ama ahbap, güneş gözlüğü falan tak. | Open Subtitles | أعرف أننا نقدم عرضاً رائعاً لكن يا صاح حاول ألا تحدق بنا |
Yani eğer iyi bir gösteri duyacak olursam, belki seni... | Open Subtitles | إذا كان هناك عرض جديد ربما , يمكنني أن أعلمك |
Aslında ben bir gösteri sunduktan_BAR_sonra resmileşecek. | Open Subtitles | في الواقع، سيكون اﻷمر رسمياً حين أقوم بعرض لمهاراتي |
Peşinizdekilere ufak bir gösteri sunun. Böylece onları açığa çıkartırız. | Open Subtitles | قدِّم عرضًا مغريًا ضد من يطاردوكم، فهذا من شأنه استقطابهم. |
Peki, o büyük bir gösteri koymak son bir gece, . | Open Subtitles | حسناً ، تلك التي من ليلة البارحة لقد قدمت عرضاً عظيماً |
Kazansanız da kaybetseniz de iyi bir gösteri çıkardınız çocuklar. | Open Subtitles | سواء ربحتم أو خسرتم يا رفاق, فقد كان عرضاً رائعاً |
Komedyenlerin, yumruklarını gıdıklamalara çevirmesinin beklendiği ve buna güvenilen bitiş sözlerine saygı duymayan bir gösteri hazırladım. | TED | كتبت عرضاً كوميديا لم يحترم الجزء المضحك لدي، ذلك الجزء حيث يتوقع الكوميديين ويثقوا بنكاتهم ويحولونها إلى مداعبات. |
Evet koca oğlan. İyi bir gösteri çıkaralım. | Open Subtitles | حسناً أيها الصبي الضخم . هيا نريهـم عرضاً جيداً |
Belki Şükran Günü yemeğinden sonra bizim için küçük bir gösteri yapabilir. | Open Subtitles | ربما تؤدى لنا عرضاً صغيراً بعد عشاء عيد الشكر |
Düşündüm de, yarın şöyle bir uğrayıp onlara bir gösteri yapabilirsin. | Open Subtitles | وتقدم لهم عرضاً أرهم كيف يكون أفضل المرعبين |
Salinas'a bir gösteri grubu gelmişti, aktörlerden biriyle tanıştım. | Open Subtitles | كان هناك عرض في المدينه وقابلت أحد الممثلين هناك |
Heyecan verici bir gösteri, ile sahnemizde olacak. | Open Subtitles | فهل نناشده أن يعطف علينا بعرض من عروضه المثيرة |
Bunun için, burada küçük bir gösteri yapacağım: Parmağımı birazcık kesip, minik bir damla kan alacağım. | TED | لذلك، سأقدم عرضًا توضيحيًّا سريعًا هنا.. هذه اللحظة التي سأقوم فيها بوخز إصبعي هنا وستخرج قطرة صغيرة من الدماء. |
Bunu protesto etmek icin kampuste bir gösteri olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك مظاهرة في حرم الجامعة للإعتراض |
Gerçeğe döktün müydü, al sana bir gösteri. | Open Subtitles | ضعها في ثلج وقد حصلت لنفسك على عرض |
Şimdi size Tv'de hiç gösterilmemiş yeni bir gösteri sunmak isterim. | Open Subtitles | والآن أريد تقديم فقرة جديدة لم تعرض على التلفاز من قبل. |
Bu yıl, çocuklar ve ben sizlere daha farklı bir gösteri sunmaya karar verdik! | Open Subtitles | أتفقت أنا والأطفال في هذا السنة بأن نقوم بعمل مختلف في العرض المسرحي |
Bak delikanlı, kazanamazsın fakat en azından iyi bir gösteri çıkarmalısın. | Open Subtitles | أنظر هنايا فتى , لا تَستطيعُ الرِبْح، لكن على الأقل قدم عرض جيد. |
Konuşmandan sonra bir gösteri yapacaksın Pedro. | Open Subtitles | -نعم ,تؤدى عرض فكاهى بعد الخطاب |
Ama, Silah Ustasının seçimi için, oy birliği gereklidir, ve geleneklerimize göre bir gösteri _BAR_yapıIması gerekir. | Open Subtitles | ولكن، عند اختيار معلّم الجند علينا أن نتفق جميعاً والتقاليد تقضي بأن يكون هناك عرضٌ مرئي |
Evet, Eğer bu eğitmeni etkilemek için bir şansımız varsa, büyük bir gösteri sergilememiz lazım, bu yüzden çocukları afilli bir servis tabağı ödünç almaya yolladım. | Open Subtitles | أجل، لو كان لدينا أي فرصه لإذهال الكشاف سيكون علينا القيام بعرضٍ كبير لذلك أرسلت الأطفال لإستعارة طبق شرائح فخم |
Müthiş bir gösteri. Her dakika güldürüyor. | Open Subtitles | إنها مسرحية رائعة، مضحكة للغاية |
Bu Sandos Biraderler nasıl bir gösteri? | Open Subtitles | أي نوع من العروض هو إخوة ساندوس ؟ |
burada gerçek bir gösteri var. | Open Subtitles | لقد كان عرض رائع بالاسفل هنا في البييت شاك |