ben sadece, Bana ait bir geceyi bana çok görmene inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع تصور ان تعطينى ليلة واحدة بدونك |
İstediğimiz son bir geceyi yaşadık. | Open Subtitles | لقد حصلنا على ما أردنا, ليلة واحدة أخيرة |
Normal bir aile olarak bir geceyi başka bir normal aileyle, normal ailelerin yaptıklarını yaparak geçirmek hoş olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون ذلك جميلا؟ ، ليلة واحدة ، نقضيها كأسرة عادية .. |
Küçük hanım, boş bir karakolda bir geceyi yalnız geçiremiyorsan yanlış mesleği seçmişsin bence. | Open Subtitles | يا سيدة ان كنتي لا تستطيعين البقاء ليلة واحدة في قسم شرطة فارغ سأعتقد أنكي أخترتي عمل غير لائق بكي |
Tek bir geceyi bile çalışarak geçirince içimde sinir bozucu bir boşluk hissediyorum. | Open Subtitles | أنا سقطت من مجرد ليلة واحدة. أشعر أنني جوفاء .. خائرة. |
Alman Elçiliği'ndeki bir parti tek bir geceyi bin yıl gibi hissettirebilirdi. | Open Subtitles | حفلة واحدة في السفارة "الأمانية" يمكن أن تجعل ليلة واحدة تبدو مثل ألف سنة. |
Yani bizde onunla son bir geceyi hakediyoruz. | Open Subtitles | نحن نستحق ليلة واحدة أخيرة معه |
En azından bir geceyi kendi yataklarınızda geçirmelisiniz. | Open Subtitles | المنزل يجب ان تمضي على الاقل ليلة واحدة |
Sence ben dışarıdaki insanların kahrolası Merc Lapidus ile bir geceyi geçirmiş olduğunu bilmelerini ister miyim? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنّني أريد النّاس أن يعتقدون بأنّني أمضيت (ليلة واحدة أضاجع (ميرك لابيدس |