bir hacker'ın sitesinden kaçak bir uygulama indiriyorum. | Open Subtitles | أقوم بتحميل برنامج غير مرخص من موقع أحد القراصنة |
Artık o bir hacker değil, katil. | Open Subtitles | إنّه ليس مخترق حواسيب بعد الآن، بل أصبح قاتلا. |
Gayet iyi bir hacker bulmamız için kodunu ortalık yerde bırakıyor mu yani? | Open Subtitles | مخترقة بارعة تترك ملفات برمجتها هكذا بسهولة؟ |
Mittendorf'ın hünerinde bir hacker yardımıyla, kolay olmayacak ama olabilir. | Open Subtitles | بوجود هاكر بمهارات ميتوندورف؟ لن يكون هذا سهلاً أو محتملاً |
Dedin ki bir hacker sana çalıntı bir CIA belgesi göndermiş ve bir gün sonra Avrupa Bölge Amiri, Washington'dan buraya geliyor. | Open Subtitles | وصلك ملف مسروق لوكالة الاستخبارات كما ذكرت من قرصان وبعد يوم واحد يغادر رئيس القسم الأوربي (واشنطن) ليأتي إلى هنا |
Sana yardım edecek bir hacker tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف مخترق حاسبات يمكنه مساعدتك، أنا. |
Hayır, bir hacker, kurbanını öldürüp parçalayan, ufak ufak doğrayan biri değildir. | Open Subtitles | لا، قُرصان الحاسوب ليس شخصاً يقتُّل ضحاياه، يمزقّهُم، ويقطّعهُم إلى قِطّع صغيرة. |
Siz Carl Mittendorf adında bir hacker tanıyor musunuz? Mittendorf? | Open Subtitles | هل تعرفون يا رفاق أي شيء عن مخترق يدعى كارل ميتوندورف؟ |
İsimsiz bir hacker tarafından dün gece saldırıya uğradı. | Open Subtitles | تعرضت لهجوم من قبل أحد القراصنة المجهولين الليلة الماضية. |
Anonim bir hacker, çalıntı haber olayının sahte olduğunu itiraf etti. | Open Subtitles | اعترف أحد القراصنة المجهولين إن قصة الانتحال كانت وهمية |
- bir hacker böyle bir kanıtı oluşturabilir. | Open Subtitles | أي مخترق حواسيب يمكنه تزوير برهان كهذا |
Sayın Başkan, Derek Yates adında bir hacker on tane Amerikan İHA'sının kontrolünü ele alabilecek bir kontrol cihazı yaptı. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، إبتكر مخترق حواسيب يدعى (ديريك يايتس)... جهاز للتجاوز يمكنه السيطرة إلى ما يصل إلى 10 طائرات آلية أمريكية. |
Orada Christopher Pelant adında bir hacker var. | Open Subtitles | هناك مخترق حواسيب إسمه (كريستوفر بيلانت). -أين أنت؟ |
Angela, Leelah'nın Mainframe adlı bir hacker olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت (أنجيلا) أنّ (ليلا) كان مخترقة حواسيب تُعرف بـ(ماينفرايم). |
Ellen Kang'in aynı zamanda BlackFlagBaby ismini kullanan bir hacker ve Everywhere'in bir parçası olduğuna ve radikal inançları olduğuna iddiaya girerim. | Open Subtitles | حسنٌ، أراهنك أن (إيلين كانغ) مخترقة تستخدم اسم "بلاك فلاغ بيبي"، إنها تعد جزء موقع "كل مكان"، كما أن لديها معتقدات متطرفة. |
- O bir hacker. - Ünvanlar benim icin önemsiz | Open Subtitles | إنها مخترقة - الألقاب لا تهمنى - |
Sonra da, sadece bir hacker'ı bile döndürürsem, bir daha asla böyle bir şey olmamasını sağlarım. | Open Subtitles | أضل أفكر لو قمت بإرشادك، ثم هاكر بعد هاكر فل يحصل ماحدث لي مرة أخرى |
bir hacker'dan mail aldım bugün. | Open Subtitles | "وصلتني رسالة إلكترونية اليوم من قرصان" |
Sana yardım edecek bir hacker tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف مخترق حاسبات يمكنه مساعدتك، أنا. |
O sırada genç bir hacker olan Julian Assange da bu dünyaya girmişti. | Open Subtitles | و"جوليان أسانج"، الذي كان عِند تِلك النُقطة قُرصان صغير، قد دخّل إلى ذَلِك العالم. |
Dr.Collins Yedinci Samuray adında bir hacker duydunuz mu? | Open Subtitles | دكتور (كولنز) أسمعت عن مخترق يدعى (ساموراي 7)؟ |