Birkaç yaban domuzu, bir haftadan kısa sürede cesedi yiyip bitirir. | Open Subtitles | بعض الزواحف الوحشيه يمكن أن تتخلص من جثه في أقل من أسبوع |
bir haftadan kısa bir sürede birçok şehri ele geçirdiniz. Bunu "Yıldırım Harekâtı" olarak isimlendirmiyor musunuz? | Open Subtitles | لقد سيطرت على الكثير من البلدات في أقل من أسبوع ، أليست تسمى هذه بحملة البرق ؟ |
Bu da ikinci imha bölgesi oluyor. İnsanlar tedavi edilmezlerse bir haftadan kısa sürede radyasyon zehirlenmesinden ölebilir. | Open Subtitles | إذا ترك بدون علاج، فيمكن للناس أن تموت من التسمّم بالإشعاع في أقل من أسبوع |
bir haftadan kısa sürede, 1,000 doları 420 dolara çevirebildiğimi keşfettim. | Open Subtitles | إكتشفت أنه باستطاعتي تحويل 1000 دولار إلى 420 في أقل من أسبوع |
Son grip salgını bir haftadan kısa bir sürede yirmi kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | انفلونزا مشاركة محا عشرين شخصا في أقل من أسبوع. |
O şey bir haftadan kısa sürede dünya genelinde 7 milyondan fazla bilgisayarı etkiledi. | Open Subtitles | ذلك الشيء أصاب أكثر من سبعة ملايين حاسوب على مستوى العالم في أقل من أسبوع |
bir haftadan kısa bir süre önce annenin arabasının arkasında birbirimizi soymaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | منذ أقل من أسبوع ؟ أنا وأنتى كنا فى سيارة والدتك -نحاول ننزع ملابس بعضنا البعض |
bir haftadan kısa bir süre içinde de evleneceğim. | Open Subtitles | وأنا سأسير في الممر في أقل من أسبوع. |
Ve ben nerede olduğunu bir haftadan kısa sürede öğrendim. | Open Subtitles | وقد اكتشفتُ أين مكانك في أقل من أسبوع |
Viadoxic ve St. Mary's, bir haftadan kısa sürede, rastlantı mı? | Open Subtitles | -لماذا يأخذ (دوكسي) أسهمه في أقل من أسبوع ؟ -هل هذه مصادفة ؟ |