İş bulmak için Bir haftan var yoksa gidiyorsun. | Open Subtitles | لديك أسبوع واحد للعثور على وظيفة، و أو تذهب. |
Yaşamak için sadece Bir haftan olsa ne yapardın? | Open Subtitles | ماذا ستفعل إذا كان لديك أسبوع واحد للعيش؟ |
- İyi, Bir haftan var. - Sen delisin, Christine. Bu imkansız. | Open Subtitles | لديك أسبوع واحد فقط إنك مجنونة, هذا مستحيل |
- Bir haftan var. | Open Subtitles | ! أمامك إسبوع واحد |
Görünüşe bakılırsa bir anlaşma yaptık tam Bir haftan var yoksa Humphrey'le evlenirim. | Open Subtitles | يبدو أننا قد عقدنا اتفاقا أمامك مهلة أسبوع و الا سأتزوج من همفري |
Malcolm'un öldüğünün kanıtını bize teslim etmek için Bir haftan var. | Open Subtitles | لديك اسبوع واحد لتعطنا دليل على موت مالكوم |
Bu ay için Bir haftan kaldı. | Open Subtitles | والآن غادر من الشهر أسبوع واحد |
- Bir haftan var. | Open Subtitles | تبقى لديك أسبوع واحد |
Bir haftan var, anladın mı ? | Open Subtitles | لديك أسبوع واحد هل تفهم ؟ |
Bir haftan var, anladın mı? | Open Subtitles | لديك أسبوع واحد هل تفهم ؟ |
Evet. Dave, yeni bir şarkı için Bir haftan var. | Open Subtitles | ديف) لديك أسبوع واحد لِتؤلف لحناً جديداً) |
Bir haftan var. | Open Subtitles | أمامكِ أسبوع واحد. |
Binayı terk etmek için Bir haftan var. | Open Subtitles | أسبوع واحد لمغادرة المكان. |
- Bir haftan var. | Open Subtitles | -لديك إسبوع واحد |
Tam Bir haftan var, Yada Humphrey'le evleneceğim. | Open Subtitles | أمامك مهلة أسبوع و الا سأتزوج من همفري |
Araştırmaya başlaman için Bir haftan var ve büro seni yeni gelmiş olarak görecek. | Open Subtitles | لديك اسبوع واحد كي تبدأ بالتحقيق وهناك في المحطة سوف يعملون معك على الأمر |