Tipik bir gününüzü kastetmiştim. bir hastadan fazlasıyla ilgileniyorsunuzdur sanırım? | Open Subtitles | أفترض أنك تكشف على أكثر من مريض واحد يومياً؟ |
Bu parçaların her biri bir hastadan çıkarıldı. | Open Subtitles | كل واحدة من هذه الأدوات تمت إزالتها من مريض. |
Rob eski bir hastadan Diamond Club biletleri bulmuş. | Open Subtitles | روب حصل على بعض المقاعد ألألماسية من مريض قديم. |
Ölümü yakın bir hastadan organ nakli ayarladık. | Open Subtitles | حضرنا عمليات زراعة قلب من قبل عند اقتراب مريض من الموت |
Ölümü yakın bir hastadan organ nakli ayarladık. | Open Subtitles | حضرنا عمليات زراعة قلب من قبل عند اقتراب مريض من الموت |
Evet, itiraf ediyorum o benim için bir hastadan daha fazlası | Open Subtitles | بالطبع ساحضر انها بالنسبة لي اكثر من مريضة |
bir hastadan diğerine koştum durdum. | Open Subtitles | أنت بالكاد تنتهي من مريض واحد قبل أن يحتاجك واحد آخر |
B. cepacia virüsü tükürük yoluyla kistik fibrozisli bir hastadan diğerine geçtiğinde ölümcül durum ortaya çıkabilir. | Open Subtitles | عندما تنتقل البكتريا بسبب اللعاب من مريض بالتليف الكلسي لأخر فهو أمر قاتل |
Her tarafında yanık delikleri açılmış bir hastadan daha acil ne olabilir? | Open Subtitles | اتأسف ولكن ماهو أكثر أهمية من مريض يعاني من فجوة محروقة في جانبه ؟ |
Ve şu an baktığınız şey, hayranlık verici bunlar yaşayan, büyüyen, motor sinir hücreleri motor sinir hastalığı taşıyan bir hastadan alınmış. | TED | وما تنظر له -وهذا مدهش- هذه خلايا عصبية حركية، حيّة، ومتزايدة من مريض مصاب بداء العصبون الحركي. |
bir hastadan alıp diğerinde kullanılabilir. | TED | نستطيع ان نستخدمها من مريض للاخر. |
Bunun için bir hastadan fazlası gerekir. | Open Subtitles | أعني، هذا يتعلّق بأكثر من مريض. |
Aslında temel olarak yaptığı sağlıklı hücreyi alıp bunu hastalıklı bir hücreye çevirmekti ve hastalığı bir kabın içerisinde tekrar ve tekrar özetledi. Bu inanılmazdı, çünkü ilk defa yaşayan bir hastadan alınmış canlı insan hücreleri üzerinde bir hastalığı modellemiştik. | TED | وبذلك ما قام به أساساً هو أخذ خلية سليمة وتحويلها إلى خلية مريضة، وقد لخص المرض مرة بعد الأخرى في طبق، وكان هذا أمراً عظيماً، حيث أنها المرة الأولى التي كان لدينا فيها نموذج لمرض من مريض حي وفي خلايا بشرية حية |
bir hastadan örnek alıyoruz. | TED | لدينا عينة من مريض. |
bir hastadan, teşekkür etmek için almış . | Open Subtitles | من مريض.. ليشكرني |
Bu sinir parçası DAD'lı bir hastadan alınırsa,... | Open Subtitles | إن تصادف صدوره من مريضة بفقدان الحس بالٔالم |
Bir gün, bir yıl önce gördüğüm bir hastadan kliniğin lobisinde olduğu çağrısını alınca heyecanlandım ve o iki genç kızıyla oradaydı ki onu bir yıllık takip sınavından da tanıyordum. | TED | ذات يوم انتابتني الغبطة عندما تلقيت استدعاء لقاعة الاستقبال بالمستشفي من مريضة لم أرها منذ سنة كانت برفقة ابنتيها اللتين كنت أعرفهما، لإجراء الفحص السنوي |