Orada Bir hata yapmış olabilir, fakat normalde iyi bir çocuktur. | Open Subtitles | لقد أخطأ ولكنه طيب وملتزم دائماً |
- Sana böyle söylemekle çok büyük Bir hata yapmış. | Open Subtitles | كيف يفعل ذلك؟ لقد أخطأ فى ذلك |
Bugün polisi kim aradıysa gerçekten büyük Bir hata yapmış. Umarım akılları başına gelmiştir çünkü buralarda işler gerçekten kötüye gidebilir. | Open Subtitles | أيا كان من إتصل برجال شرطة اليوم ارتكب خطأ فادحا أتمنى أن يرجعوا لرشدهم وإلا إزدادت الأمور سوءا هنا |
Normalde öyle olması gerekirdi. Ama bu telefonu satın alan kişi ölümcül Bir hata yapmış. | Open Subtitles | عادة لا، لكن الشخص الذي اشترى هذا الهاتف ارتكب خطأ فادح. |
Çok büyük Bir hata yapmış gibi hissediyorum ve senden özür dilediğimde beni anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أحس كأنني ارتكبت خطأ كبير أريد أن أتأكد من أنك تسمعينني حين أقول أنني أسفة |
Bunu konuşmuştuk. Olay yeri inceleme birimi Bir hata yapmış. | Open Subtitles | حسناً، لقد تحدّثنا في هذا، وحدة الجرائم ارتكبت خطأ. |
Adam Bir hata yapmış. | Open Subtitles | الرجل إرتكب غلطة |
Banka Bir hata yapmış. Size hemen bir çek daha yazayım. | Open Subtitles | ،لا، استمع إلي لقد أخطأ البنك |
Size söylüyorum banka Bir hata yapmış olmalı. | Open Subtitles | استمع إلى لقد أخطأ البنك |
Bir hata yapmış olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد لقد أخطأ |
Anlaşılan, bir numaralı aşkın Bir hata yapmış. | Open Subtitles | حبك الأول يا عزيزتي قد ارتكب خطأ |
Hesaplarımda Bir hata yapmış olabilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن يكون قد ارتكب خطأ. |
Her iki kurbanın da öldürülme biçimi aynı ama katil Chrissy'de Bir hata yapmış. | Open Subtitles | وكان MO على حد سواء فيكس نفسه، ولكن مع كريسي، وقال انه ارتكب خطأ. |
Tek söylediğim şey, Bir hata yapmış, Wally. | Open Subtitles | كل ما أقوله، والي، غير أنه ارتكب خطأ. |
- Bir bakayım. - Sanırım, Bir hata yapmış olabilirim. | Open Subtitles | دعنى ارى اعتقد اننى ربما ارتكبت خطأ |
Ölmüş olduğunu düşünerek feci Bir hata yapmış olabileceğimi sandım. | Open Subtitles | وأننى ارتكبت خطأ بشع بالإعتقاد بأنه مات |
- Ajans Bir hata yapmış olmalı. | Open Subtitles | -مؤكد أن الوكالة ارتكبت خطأ |
Dediğim gibi, adam Bir hata yapmış. | Open Subtitles | مثلما قلت، الرجل إرتكب غلطة |
Belli ki Kevin Bir hata yapmış. Acaba öyle mi? | Open Subtitles | من الواضح أن (كيفين) إرتكب غلطة |