bir helikopter denizin üstünde acil durum manevrası yapıyordu. | Open Subtitles | طائرة هليكوبتر كانت تشارك بمناورة طوارئ فوق البحر |
Sadece bir helikopter uçurmak için bu çok para | Open Subtitles | هذا هو الكثير من المال مجرد أن يطير طائرة هليكوبتر. |
Çılgın bir kazada bir helikopter yüksekliği kaybederek Londra'dan Paris'e giden hızlı trenle çarpıştı. | Open Subtitles | في حادث مروع فقدت طائرة مروحية ارتفاعها ودخلت في نفق واصطدمت بقطار عالي السرعة |
Araba veya ateş çemberi yerine, bir helikopter. | Open Subtitles | و بدلاً من السيارات أو حلقة النار طائرة مروحية |
Çavuş, yanan bir helikopter var. Hadi alalım. | Open Subtitles | جنرال , هناك مروحية في مرمى النيران فالنصيبها |
Simand'a giden bir helikopter bildirildi. | Open Subtitles | هناك تقرير يفيد أنه هناك مروحيه مجهوله متوجهه لسيامند0 |
Kapının önüne bir otobüs getirin, çatıya da bir helikopter. Ve sakın beni oyalamayın, çünkü pazarlık yapmayacağım. | Open Subtitles | اسمع، حان وقت الاستنفار، سيّدي ضع حافلة بالأمام ومروحية بالأعلى |
Ben de sana çeneni kapatmanı söylüyorum. Bu bir helikopter. | Open Subtitles | لا ، أقول لك أن تغلق فمك الآن إنه حوامة |
İşaretsiz bir helikopter ile Quebec'teki aynı kasabadan bir çocuğu kaçırmış. | Open Subtitles | إستعمل مروحية غير معلمة لإختطاف ولد من نفس القرية من"كيبيك" |
Ayrıca, Grant geçen yıl bir helikopter kazasından kurtuldu. | Open Subtitles | أيضا جرانت نجا من حادث تحطم طائرة هليكوبتر العام الماضي |
Biz nehri geçerken bir helikopter geldi. | Open Subtitles | جاءت طائرة هليكوبتر. بينما كنا نعبر النهر. |
bir helikopter bekliyor olacak. Evet? | Open Subtitles | بطبيعة الحال، أود أن أغتنم طائرة هليكوبتر على الفور. |
Bay Hammond yarışı kaydetmesi için bir helikopter ayarlamış. | Open Subtitles | يبدو السيد هاموند قد نظمت طائرة هليكوبتر لتسجيل الحدث. |
Hazırda bir helikopter var. | Open Subtitles | هناك طائرة هليكوبتر بافعل تم تجهيزها |
Araba ya da ateş çemberi yerine bir helikopter. | Open Subtitles | و لكن بدلاً من السيارت أو حلقة النار طائرة مروحية |
Süpermarketin önünde bir helikopter oyuncağıydı. | Open Subtitles | لقد اعتادت هي ان تكون طائرة مروحية امام السوبر ماركت |
Bu bir helikopter, bir Huey. | Open Subtitles | إنها طائرة مروحية, من طراز هيوي |
Sahil Güvenlik'e ait bir helikopter şu an batı tarafında devriye geziyor. | Open Subtitles | خفر السواحل لديهم مروحية في الطرف الغربي للمكان الذي انت فيه |
Brezilya'da bir helikopter kiralarız ve geri döneriz. | Open Subtitles | سنستأجر مروحية في البرازيل ثم سنعود من أجل الذهب |
CTU bir helikopter gönderiyor. Buradan çıkmalıyız. Bekleyin. | Open Subtitles | الوحده سترسل مروحيه ، يجب ان نخرج من هنا ، انتظروا |
Benimle bağlantıda olacaklar. 10 sokak ileride bir helikopter bekleyecek. | Open Subtitles | باتصال معي ومروحية إنتظار 10 كتل بعيدا. |
Ben de sana çeneni kapatmanı söylüyorum. Bu bir helikopter. | Open Subtitles | لا ، أقول لك أن تغلق فمك الآن إنه حوامة |
İşaretsiz bir helikopter ile Quebec'teki aynı kasabadan bir çocuğu kaçırmış. | Open Subtitles | إستعمل مروحية غير معلمة لإختطاف "ولد من نفس القرية من"كيبيك |
2013'te, bu saldırgan evden çıkarmayı belgelemek için kameramı da alarak bir helikopter kiraladım. | TED | في عام 2013، استأجرت طائرة هيلكوبتر ومعي الكاميرا لتوثيق السلب العدواني للملكية |
Tamam, peki bir helikopter beklemiyorsak eğer yanlış yere geldik. | Open Subtitles | حسناً إذاً، ما لَمْ نكن بانتظار مروحيّة فأظنّنا أخطأنا الطريق |
Kalkışa hazır bir helikopter var, ve Beaumont onu alacak. | Open Subtitles | هناك مروحية جاهزة للاقلاع سيستقلها بومون |