Babanın sana söylemeden yeni bir hesap açtırdığını. | Open Subtitles | أخبركَ بأنّ والدكَ قام بإنشاء حساب مصرفي جديد من دون علمك |
Ahbap, 50 bin dolar yatırıldığını gösteren yeni tarihli bir hesap özeti buldum. | Open Subtitles | يارجل وجدت كشف حساب مصرفي الذي يظهر إيداع 50،000 دولار. |
Kafamda bir hesap yaptım ve filikaların sayısı ile kapasiteyi hesapladığımızda affedin beni, ama göründüğü kadarıyla herkese yetecek kadar yok. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل حساب في رأسي بعدد قوارب النجاة التوقيت .. والسعة التي ذكرتها |
Ama başka bir bilgisayarda, kendine yeni bir hesap açmış olabilir. | Open Subtitles | ولكن كان بإمكانه فتح حساب في كومبيوتر آخر |
Mesele bu değil. Asıl mesele isimsiz bir hesap istediğin.0 | Open Subtitles | ذلك ليس ما أقصده، ما أقصده أنّك تريد حساباً مرقماً. |
bir hesap açın, banka önemli değil. | Open Subtitles | أريد أن أفتح حساباً جديداً ليس مهماً في أي بنك |
Bir yazarla nişanlandım. Beni bir hesap uzmanı için terketti. | Open Subtitles | كنت مخطوباً لمراجعة حسابات لكنها تركتني لأجل موظف تأمين |
Bir fotoğrafa bakıp gemideki tonajı basit bir hesap makinesiyle tahmin edebiliriz. | TED | يمكننا النظر إلى صورة وتحديد حمولة السفينة باستخدام آلة حاسبة بسيطة. |
Sahip olduğun bankada senin adına açılmış olan bir hesap ABD topraklarındaki bir terör saldırısını finanse etmek için kullanıldı. | Open Subtitles | حساب مصرفي بإسمك في مصرف والذي يعمل لتمويل الهجوم في الأراضي الأمريكية |
- Resmi mi bu? - Evet. C.I.A. içinde 500,000 dolar olan Connor adına açılmış yabancı bir hesap buldu. | Open Subtitles | - نعم - الاستخبارات وجدت حساب مصرفي بالخارج بإسم كونر |
Bir Cayman adaları bankasında bir milyon dolarlık bir hesap. | Open Subtitles | -هل هذا... حساب مصرفي لإيداع يبلغ مليون دولار. |
Bay Gordon'un elindeki delillere bakacak olursak, NSA'in Cayman'da Nikita Mears'e ait bir hesap olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | ووفقًا لتدويناته، فالسيد (جوردن) كان سيقدم تقريرًا عن دليل وجده بشأن حساب مصرفي بالخارج بجزر (كايمان) وأخبرتنا وكالة الأمن القومي أنه تابع لـ (نيكيتا ميرس) هذا كلام كاذب |
Her ayın onbeşinde paranın yatacağı, aracı bir hesap ayarlanmış. | Open Subtitles | حساب في بنك "كايمان" مجهز ليضع النقود داخل حساب أمريكي في اليوم الـ 15 من كل شهر |
Freeport'da adıma açılmış bir hesap yok ve olduğunu da asla ispat edemezsin. | Open Subtitles | لا يوجد حساب في مصرف "فريبورت " باسمي ومن المحال هُناك أحد أن يثبت ذلك. |
Sanki yeni bir hesap açacakmışım gibi. | Open Subtitles | أعرضي عليّ بعض الأعمال الكتابية، كما لو أنّني سأفتح حساباً. |
Ben yeni bir hesap açıyorum. Senin imzan gerekiyor. | Open Subtitles | فتَحْتُ حساباً جديدا , وأحتاج الى توقيعك |
Bu bir hesap defteri ama bir çeşit şifre defteri gibi. | Open Subtitles | إنه دفتر حسابات لكنها مشفرة بشكل ما |
Bu, her ne kadar kulağa karmaşık gibi gelse de aslında abartılmış bir hesap makinesidir üstelik günümüz dünyasında bu tip çoklu değişkenli karar verme ve izleme sistemleri izole amaçlar için zaten kullanılmaktadır. | Open Subtitles | بناءً على المفاهيم الحالية. وقد يبدو هذا معقداً، إلا أنها مجرد آلة حاسبة مفخّمة |