Burada hiç bir hile yok. Ben acıyı çok severim. | Open Subtitles | لا توجد خدعة هنا , أنا فقط أبحث عن الألم |
Bana bıraktığın mesaj buraya gelmem için bir hile ise-- | Open Subtitles | إذا كانت الرسالة التي تركتها لي خدعة أخرى لإحضاري لهنا.. |
Şuna Fae'lerin savaşını bitirdiğin yerdeyiz, desek.. Nasıl bir hile peşindesin sen? | Open Subtitles | حين قمت بوقفتك الاخيرة خلال حرب الفاي العظيمة اي خدعة هذه ؟ |
Teorimiz, suikast girişiminin çantaya erişmek için bir hile olduğu yönünde. | Open Subtitles | وكانت نظريتنا بأن اطلاق النار بمثابة حيلة للوصول الى كرة القدم. |
ve en önemlisi, cam tavandaki gibi bir hile de yoktur işin içinde | TED | والشيئ البديع أنه ليس هناك حيلة مثل السقف الزجاجي. |
Ama diğer adam senin bilmediğin bir hile biliyorsa bu diğerlerinden daha hızlı silah çekmeni sağlamaz; | Open Subtitles | لا يهم أن يكون قادرا على سحب المسدس بسرعة أكبر من سرعة خصمك يمكن أن يعرف الخصم خدعة لا تعرفها |
Sancaklar bizi aldatmak için şeytanca bir hile sadece. | Open Subtitles | الرايات مجرد خدعة ماكرة استخدموها لخديعتنا |
Kendi canını alıp, geride sizi acıyla bırakmak için bir hile daha. | Open Subtitles | خدعة آخرى قاسية ليسلب حياته ويتركك خلفه تعانى |
Tek bir hile üstüne tartışmak için tüm gece uykusuz kalıyoruz. | Open Subtitles | أذكر عندما كنا نسهر اللبل بطوله نتناقش حول خدعة واحدة |
Dinleyin, bizim yapacağımız şey daha çok, "bir hile yapıldı ve çok zeki bazı bilgisayar korsanları bir hayal dünyası yarattı." | Open Subtitles | إسمع، سوف نقوم بشيء على طول خطوط إقتلاع أي خدعة وبعض لصوص الكومبيوتر الأذكياء جدا إستطاعوا خلق الوهم |
- Bunu yapmamız için bir hile olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن يكون كل هذا خدعة لجعلنا نقوم بفعل هذا |
Cumhuriyetin askerleri kaçmazlar, bu stratejik bir hile olmalı. | Open Subtitles | جنود الجمهورية لا يهربون لابد إذاً أنها حيلة أو خدعة حربية |
Eminim bu gösterişli sathın altında hayal kırıklığı yaratan basit bir hile vardır. | Open Subtitles | انا متأكد انت تحت هذه الصفارات و المعدات ما هي إلا خدعة بسيطة مخيبة للآمال |
Hiç kolay değil, ama güzel bir hile birbirlerine ateş etmelerini sağlamak. | Open Subtitles | الأمر ليس سهلاً أبداً ، لكن لكن خدعة واحدة جيدة وهي ضربهم ببعضهم البعض |
Besbelli bir hile bu, gemi tüydü. | Open Subtitles | مِن الواضح أن هذه خدعة و قد تم تركها بسرعة. |
Onlarla yaşayıp, insanlıklarını reddetmek, sağlam bir hile. | Open Subtitles | للعيش مع أنفسهم، بإنكارإنسانيتهم.. إنها خدعة تامّة. |
- Evet. Şu anda yaptığını yapmaya başladığında yapabileceğin küçük bir hile var. | Open Subtitles | هنالك خدعة بإمكانك فعلها عندما تفعلين ما تفعلينه الآن |
Fakat siyasi bir hile ile polis barbarlığını ve polis suistimalini siyahın siyaha şiddeti ile örtmeye çalışıyorlar. | TED | ولكن تبقى هناك حيلة سياسية تكمن في محاولة تأليب وحشية الشرطة أو سلوك الشرطة السيئ ضد العنف المتبادل بين السود. |
Herhangi bir hile olursa bize söyleyebilecek. | Open Subtitles | سيكون قادرًا على إخبارنا إن كان في الأمر حيلة. |
Boğayı kandırmak için bilim adamları ustaca bir hile yapmış. | Open Subtitles | لكى يروا كيف يُمْكِنُ أَنْ يَخْدعوا الثور إستعملَ العلماءُ حيلة مبدعةَ |
Nasıl bir hile, duvarı yıkabilir? | Open Subtitles | ما هي الآله التي يمكنها التغلب على الحائط |