Demek ki deliler treninin biletçiliği için çok önemli bir iş görüşmesi var. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح ان لديه مقابلة عمل مهمة للغاية لوظيفة قائد قطار المختلين |
Bu bir iş görüşmesi, pire pazarı değil. | Open Subtitles | هذه مقابلة عمل وليست سوقاً للأغراض المستعمله |
Ayrıca alışveriş merkezine bir iş görüşmesi için gidiyorum. - Ne? | Open Subtitles | وأيضا أنا ذاهبة للمول لأن لدي مقابلة عمل |
Bir gece ve Pinokyo'yla bir iş görüşmesi sabahı için. | Open Subtitles | ليلة واحدة ونهار واحد اجتماع عمل مع"بينوكيو" |
Sanırım çalışma odasında bir iş görüşmesi var, Madam. | Open Subtitles | أظن أن لديه لقاء عمل بغرفة المكتب، سيدتي |
Bunun bir iş görüşmesi olduğuna inanıyor ve afyona olan düşkünlüğü bilindiğinden suç ortağı, onu Kızıl Ejder'e götürüyor. | Open Subtitles | معتقداً أنه ذاهب لمقابلة عمل و من المعلوم ضعفه أمام الأفيون قام الشريك بأخذه إلى التنين الأحمر |
Gelecek hafta da Edgewick Şirketi'yle bir iş görüşmesi var. | Open Subtitles | ولديها مقابلة عمل في الأسبوع القادم مع شركة إيدجويك |
Bu bir iş görüşmesi olacaktı, hapisten firar değil. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون هذه مقابلة عمل و ليس عملية هروب من السجن |
bir iş görüşmesi gibi. Bir masada birilerinin karşısında oturuyorsunuz, onlarda size ait bir ön imaj vardır, masanın diğer tarafına onların sizin hakkınızdaki kanılarını istediğiniz şekilde değiştirebilmek için sinyaller gönderirsiniz. | TED | مثلا في مقابلة عمل. تجلس عبر المكتب قبالة شخص ما، لديه مسبقا بعض الصور و الأفكار عنك، يمكنك إرسال إشارات عبر مكتب لنقل الصور التي يمتلكونها عنكم من مكان إلى آخر حيث تريد لها أن تكون. |
Neyse, kuzenin Lou ile konuştum, sana bir iş görüşmesi ayarlamış... eski çalıştığı kadın merkezinde. | Open Subtitles | على أية حال لقد تحدثت مع بنت عمك " لو " لقد رتبت لك مقابلة عمل |
Onun için mükemmel bir iş görüşmesi ayarladım. | Open Subtitles | لقد جلبتُ لهُ مقابلة عمل مثالية |
Sadece bir iş görüşmesi için buradayım. | Open Subtitles | . أنا هنا فقط من أجل مقابلة عمل |
Eminim Travis için bir iş görüşmesi ayarlar. | Open Subtitles | أراهن أنه سيعطي ترافيس مقابلة عمل |
Aslında buraya bir iş görüşmesi için gelmiştim. | Open Subtitles | فى الواقع أنا هنا فى مقابلة عمل |
Anthony ve Levin ile bir iş görüşmesi ayarladım. | Open Subtitles | كانت لدي مقابلة عمل مع "أنثوني آند ليفين" |
Bunların hepsi bir gece için mi? Bir gece ve Pinokyo'yla bir iş görüşmesi sabahı için. | Open Subtitles | ليلة واحدة ونهار واحد اجتماع عمل مع"بينوكيو" |
Bu bir iş görüşmesi olduğu için düşündüm ki-- | Open Subtitles | حسنا ظننت بما ان هذا اجتماع عمل |
Bunu bir... iş görüşmesi sayabilirsin. | Open Subtitles | فكر بهذا كأنه اجتماع عمل |
Sadece bir iş görüşmesi için buradayım. | Open Subtitles | . أنا هنا فقط من أجل لقاء عمل |
Bütün gece büyük bir iş görüşmesi için çalışıyor olacak. | Open Subtitles | ستكون مستيقظة طوال الليل للتحضير لمقابلة عمل كبير |