Oh, nişanlım uzun sürecek bir iş gezisine çıkıyor, bilirsin işte birlikte romantik bir gece geçirmek istedik. | Open Subtitles | خطيبي سيذهب في رحلة عمل طويلة لذا كما تعلم ، أردنا الحصول على ليلة رومانسية فقط نحن الاثنان |
Bir ay önce annem arayıp babamın bir iş gezisine gittiğini ve üç gündür ondan haber alamadığını söyledi. | Open Subtitles | قبل شهر، والدتي اتصلت لتخبرني أن أبي ذهب في رحلة عمل وانها لم تسمع منه لمدة ثلاثة ايام |
Gerçek şu ki, bir iş gezisine kaybettim. | Open Subtitles | الحقيقة أنني فقدتها في رحلة عمل تجاري |
Princeton'a bir iş gezisine gidiyordu ve birkaç gün içerisinde geri dönmesi gerekiyordu ama dönmedi. | Open Subtitles | كان ذاهباً في رحلة "عمل إلى "برينستون وكان من المفترض أن يعود في غضون أيام قليلة لكنه لم يفعل |
"bir iş gezisine çıkıp sevürenler yaşayacağız." | Open Subtitles | وقال "نحن gonna الذهاب في رحلة عمل ويكون explers". |
Paparazzilerle dolu olaylı bir gece. Ve Lex jeti ile bir iş gezisine mi gitti? | Open Subtitles | المصورين على درجة حامية، و(ليكس) سيسافر في رحلة عمل ؟ |
Yarın bir iş gezisine çıkıyorum. | Open Subtitles | سأذهب في رحلة عمل غدا |
Eşim bir iş gezisine çıkıyor. | Open Subtitles | السّيد ذاهب في رحلة عمل |
Han aniden bir iş gezisine çıktı. | Open Subtitles | هان) غادر فجأة في رحلة عمل) |