Bunu, gelecekte iyi bir iş ilişkisi kurmak için yatırım olarak say. | Open Subtitles | اعتبروها استثماراً في المستقبل سنؤسس علاقة عمل جيدة |
Sadece bir iş ilişkisi mi, yoksa gece yarısı aşıkları mısınız? | Open Subtitles | هل هي مجرد علاقة عمل أم أنتما عشيقين في الليل؟ |
Kuantum bilgisayarımızla aramda oldukça yakın bir iş ilişkisi vardır ama kasetçalarım yok. | Open Subtitles | لدي علاقة عمل مقربه مع كمبيوتر الكم لدينا الذي ليس موجود لدي هو مشغل كاسيت |
Bu kesinlike ciddi bir iş ilişkisi. | Open Subtitles | حتي أكون واضحا هذه علاقة عمل فقط |
Uygun bir iş ilişkisi sağlam bir temel gerektirir. | Open Subtitles | علاقة عمل لائقة تتطلب أساس متين |
Güzeller ama bu bir iş ilişkisi ve bunlar uygun değil. | Open Subtitles | , انها لطيفة , لكن هذه علاقة عمل و هذا ليس لائقاً أجل , أنا أعرف - . . |
Olmaz Bay Kemp. Bu bir iş ilişkisi. | Open Subtitles | لا، شكرا لك سيد (كيمب) هذه مجرد علاقة عمل |
Anderson Global Mülkleri olarak hepimiz şehir konseyi ve tüm Spring Gardens halkı ile uzun süreli bir iş ilişkisi kurmayı dört gözle bekliyoruz. | Open Subtitles | شركة (أندرسون) للأملاك العالمية تتطلع إلى إقامة علاقة عمل طويلة مع مجلس المدينة ومجتمع "حديقة الربيع" بأكمله |
Bu bir iş ilişkisi. | Open Subtitles | انها علاقة عمل |