Gecikme için özür dilerim. Halletmem gereken bir iş meselesi vardı. | Open Subtitles | اعتذاري للتأخير، فقد اضطررتُ لحل مسألة عمل. |
Sokağın ilerisindeki barın sahipleriyiz ve konuşmak istediğimiz bir iş meselesi var... | Open Subtitles | نحن متشاركين في إمتلاك الحانة المجاورة وهناك مسألة عمل نريد أن نجذب إنتباهك |
Arabacıya bunun bir iş meselesi olduğunu söyledim. | Open Subtitles | شرحت للسائق أنها مسألة عمل بالنسبة لي |
Size başka bir şey daha sormalıyım, bir iş meselesi. | Open Subtitles | يجب أسألك أمراً آخر. مسألة عمل. |
Beklenmedik şekilde, acil bir iş meselesi ortaya çıktı.. | Open Subtitles | مسألة عمل مستعجلة غير متوقعة ظهرت |
Dediğim gibi, beklenmedik şekilde... evet, bir iş meselesi | Open Subtitles | ..... كما قلت , غير متوقع نعم , مسألة عمل |