Saygımın bir işareti olarak önünde eğiliyorum. | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000} كدليل على الإحترام " " إنى أنحنى أمامكِ |
Saygımın bir işareti olarak önünde eğiliyorum. | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000} كدليل على الإحترام " " إنى أنحنى أمامكِ |
Sevginin bir işareti olarak, evet? | Open Subtitles | كدليل على المودة، نعم؟ |
Yerlilerin uyum ve işbirliğine rağmen, alçakgönüllülüklerinin bir işareti olarak bize verdikleri işlenmiş altınların dışında dişe dokunur bir şey bulamadık. | Open Subtitles | ، و برغم رضوخ الهنود . فإننا لم نجد الذهب بكميات كبيرة باستثناء المصنوعات اليدوية التي أعطونا إياها ، كعلامة لخضوعهم |
İki büyük kuruluşun arasında karşılıklı saygı ve işbirliğinin bir işareti olarak. | Open Subtitles | كعلامة الاحترام المتبادل والتعاون بين بلدينا وكالات كبيرة. |
Çocuklarımız ayaklandığında, bizim fikirlerimizi nazikçe geri çevirdiklerinde, ya da yaptığımız şeylerin yöntemini istemediklerinde bir şeyleri doğru yaptığımızın bir işareti olarak ve onların bağımsızlaştıklarını görmeyi seçersek? | TED | عندما يثور أطفالنا - عندما يعيدون التفكير في أفكارنا أو الطريقة التي نفعل بها الأشياء، ماذا لو رأينا ذلك كعلامة لفعل شيء صحيح وأنهم أصبحوا محررين؟ |
İnancın bir işareti olarak, kullar, ölümcül yılanları tutar ya da zehrini içerler. | Open Subtitles | كإشارة الإيمان، مصلّون عالج أفاعي قاتلة أو إشرب سمّا. |
Dün geceyi tanrının bir işareti olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | انا اعتبر ما حدث ليلة البارحة كإشارة من السماء |
Conrad bunu değişimin bir işareti olarak görür. | Open Subtitles | رأى(كونرد) هذه كعلامة للتغيير |
İyi niyetimin bir işareti olarak vadesiz hesabına bir milyon dolar mı yatıracağım? | Open Subtitles | كإشارة على حسن النية، سأودع مليون دولار في حسابك البنكي؟ |
- Bunu karışmamamız gerektiğinin bir işareti olarak kabul et. | Open Subtitles | خذ هذه كإشارة أن لا نتورط. |