Kendinizi bu şekilde teşhir etmek, uçabilseniz dahi tehlikeli bir iştir. | Open Subtitles | إنه عمل خطير أن تكشف نفسك هكذا حتى لو يمكنك الطيران. |
Yüksek derecede bir ihanetle uğraşmak hassas bir iştir. | Open Subtitles | التفاوض العالي المستوى .. إنه عمل دقيق للغاية |
Balina nefesini yüzünüzde hissetmek ayrıcalıklı bir iştir. | Open Subtitles | إنها لسعادة غامرة للشعور بالحيتان تتنفس في وجهك |
Balina nefesini yüzünüzde hissetmek ayrıcalıklı bir iştir. | Open Subtitles | إنها لسعادة غامرة للشعور بالحيتان تتنفس في وجهك |
Bilirsin, medya ağları konuşmaz, hükümet vergilendiremez fakat spor bahisleri yılda 200 milyar dolarlık bir iştir. | Open Subtitles | إن الشبكات لا تتحدث عنه لا يمكن للحكومة أن تجبي الضرائب منه و لكن المراهنة على الرياضة تساوي مئتي بليون دولار |
Bilirsin, medya ağları konuşmaz, hükümet vergilendiremez fakat spor bahisleri yılda 200 milyar dolarlık bir iştir. | Open Subtitles | إن الشبكات لا تتحدث عنه لا يمكن للحكومة أن تجبي الضرائب منه و لكن المراهنة على الرياضة تساوي مئتي بليون دولار |
Çocukları korumak ciddi bir iştir. | Open Subtitles | حماية الصّغار لها شأنٌ جدّيّ |
- Müthiş bir iştir. - Filarmoni'de misin? | Open Subtitles | إنه عمل رئع - هل أنت مع "محبون الموسيقى"؟ |
O eğitim pilot olacak. , Evet büyük bir iştir. | Open Subtitles | هو سيدرب الطياريون . إنه عمل جيد ، أجل |
Karanlık odalarda geçen, nankör bir iştir fakat namuslu bir iştir de. | Open Subtitles | إنه عمل ناكر للجميل في الغرف المظلمة، ولكنه صريح ... |
İyi bir iştir. TV'de görmüştüm. | Open Subtitles | إنه عمل عظيم رؤيته بالتلفاز |
Bu zor bir iştir. | Open Subtitles | إنه عمل صعب التحقيق. |
Bu çok riskli bir iştir. | Open Subtitles | إنه عمل خطير جداً. |
Oturma düzeni karmaşık bir iştir. | Open Subtitles | -أماكن الجلوس لها شأنٌ مُعقّد . |