Burası bir işyeri ve işim var. | Open Subtitles | أخرج من هنا يا رجل هذا مكان عمل ولدي عمل لأنجزه |
Tamam, satış yap ama, unutmaki burası bir işyeri. | Open Subtitles | لا بأس أن تقومي ببيع أشيائك, سو, لكن تذكري هنا مكان عمل |
Sizi bir kere esir aldıklarında sizi samimi bir işyeri olmakla ilgili saçma sapan şeylerle besleyecekler. | Open Subtitles | وعندما يأسروكم سيطعمونكم مجموعه من التراهات عن كونه مكان عمل مسالم |
Burası bir işyeri Zeynep Hanım. Kişiselleştirmeye gerek yok. Sistem bu. | Open Subtitles | هذا مكان للعمل يا (زينب) و ليست مسألة شخصية |
Burası profesyonel bir işyeri Katy. | Open Subtitles | (ـ هذا مكان للعمل الأحترافي يا (كيتي ـ أجل , مع مرة أخرى من الأقناع |
Bar sadece bir işyeri değil. | Open Subtitles | - الحانة ليست فقط مكان للعمل |
Ve aklındaki fikir, mühendislerin teknolojik yeniliğin heyecanını duyabileceği topluma olan görevinin farkında olabileceği ve mutlulukla çalışabilecekleri bir işyeri kurmaktı. | TED | وكانت فكرته هي إنشاء مكان عمل يستطيع فيه المهندسون أن يشعروا بالسعادة من الابتكار التكنولوجي وأن يدركوا مهمتهم في المجتمع وأن يعملوا بما يرضي ضمائرهم |
Tamam, burası benim evim, bir işyeri değil. Sadece müşteri portföyü oluşturmam gerekiyor böylece yeni bir yer kiralayabilirim. | Open Subtitles | حسناً، هذا منزلي وليس مكان عمل. |
Millet, burasının hala bir işyeri olduğunu unutmayın. | Open Subtitles | فليتذكر الجميع هذا مازال مكان عمل |
Burası bir işyeri. | Open Subtitles | انا أعنى , هذا مكان عمل |
Ben hoşgörülü bir işyeri idare ediyorum. | Open Subtitles | أدير مكان عمل متسامح |
Yani, burası bir işyeri. | Open Subtitles | -ماذا؟ هيا، هذا مكان عمل. |
- Burası bir işyeri, Leon. | Open Subtitles | -هذا مكان عمل يا (ليون ) |
Burası bir işyeri. | Open Subtitles | هذا مكان عمل. |