Biz sadece bir ihbar aldık. Galiba bir şaka. | Open Subtitles | اننا تلقينا مكالمة من المحتمل ان تكون مزحة |
Yolda bir ceset olduğuna dair isimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | تلقينا مكالمة من مجهول ان هناك جثة في الطريق |
Bir hata olmalı. İsimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | ربما هناك خطأ ما، تلقينا بلاغاً من مجهول |
Çocuk kaçırmayla ilgili bir ihbar aldık. | Open Subtitles | كل تلك السنوات تتزلج بالثلج أتتنا مكالمة عن أختطاف |
Bodrumda birinin ağladığıyla ilgili bir ihbar aldık. | Open Subtitles | وصلنا بلاغ بخصوص شخص يبكي في السرداب |
Rahatsızlık için özür dilerim, ama yüksek ses müzik ve... strip-da-diddliy-tizci hakkında bir ihbar aldık. | Open Subtitles | آسف على المضايقة لكن لدينا بلاغ مجهول عن موسيقى صاخبة ورقص تعري |
Şimdi olmaz, Dwight. Etrafa rahatsızlık verdiğinizi söyleyen bir ihbar aldık. | Open Subtitles | ليس الآن دوايت تلقينا إتصال حول إزعاج ؟ |
2013 yılında bir ihbar aldık radikal bir terörist grubu Lajpat Nagar'da saklanıyordu. | Open Subtitles | في 2013 تلقينا معلومة إن إرهابياً يختبئ في مأوى في لاجبات ناجار |
- Birkaç gün önce, birinin Bağımsızlık Bildirgesini çalacağına dair bir ihbar aldık. | Open Subtitles | حصلنا على بلاغ قبل أيام قليلة أن شخص سيحاول سرقت إعلان الإستقلال |
Erkek arkadaşınızdan bir ihbar aldık. | Open Subtitles | لقد جائنا اتصال من صديقك |
Yolda bir ceset olduğuna dair isimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | تلقينا مكالمة من مجهول ان هناك جثة في الطريق |
Keoki'nin katilinin bu adreste olduğunu bildiren isimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | تلقينا مكالمة من مجهول بأن قاتل كيوكي) مختبيء في هذا العنوان) |
İsimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا مكالمة من مجهول |
Bir hata olmalı. İsimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | ربما هناك خطأ ما، تلقينا بلاغاً من مجهول |
Rosewood AVM'den bir ihbar aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا بلاغاً من أمن مركز " روز ود" التجاري. |
Çocuk kaçırmayla ilgili bir ihbar aldık. | Open Subtitles | كل تلك السنوات تتزلج بالثلج أتتنا مكالمة عن أختطاف |
Pekala, Franklin olduğundan emin olduğumuz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | حسناً، وصلنا بلاغ برؤية (فرانكلين) |
Epeydir 3K'yı araştırıyorduk, bir ihbar aldık. | Open Subtitles | كنا نحقق بشأن (ثري دبليو) منذ فترة ثم حصلنا على بلاغ مجهول |
Zevzekliği kes Rhodes. 1 saat önce isimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا إتصال مجهول قبل ساعة |
Çünkü fişlerden kesinti yapıldığını söyleyen isimsiz bir ihbar aldık, o yüzden de defterlerinize bir göz atmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لأننا في الحقيقة تلقينا معلومة من مجهول تفيد بأن شخص ما هنا كان يختلس الفاتورات، إذن، نحن فقط بحاجة لإلقاء نظرة على دفاترك. |
Arabayla ilgili bir ihbar aldık. | Open Subtitles | جائنا اتصال على السيارة |