ويكيبيديا

    "bir ilaç" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • دواء
        
    • أدوية
        
    • حبة
        
    • غازي وعقار مسبب لشلل
        
    • عقاراً
        
    • علبة عقاقير واحدة
        
    • بعض الدواء
        
    • بعض الأدوية
        
    • أحد العقاقير
        
    • الأدوية التي
        
    • من العقاقير
        
    • كان هو الدواء
        
    • إنّه مخدّر
        
    • أي عقاقير
        
    • إلى عقار
        
    Her ay doktorun denemek istediği yeni bir ilaç oluyordu. Open Subtitles كل شهر كان هناك دواء جديد يريد الأطباء أن يجربوه
    Sana güzel bir ilaç bulmanda yardım ettim, senin yaptığına bak! Open Subtitles لقد ساعدتكَ بالفعل لايجاد دواء جيد، ما الذي تفعله الآن ؟
    Karmaşıktı çünkü elimizde ona yardımcı olabilecek bir ilaç vardı. Open Subtitles انه معقد لأن لدينا دواء في صندوق يمكن ان يساعدها
    Hayvanlar üzerinde pıhtılaşmayı önleyecek bir ilaç pompası deneyi yapıyorlar. Open Subtitles الذين قاموا بتجارب على الحيوانات لمضخة أدوية صغيرة لمنع التجلط.
    Askerî bilim adamlarının savaşta askerlerin duygularını bastırabilmek üzere oluşturduğu prototip bir ilaç. Open Subtitles العلماء العسكريون استطاعوا أن يصنعوا حبة تستطيع قمع مشاعر الجنود في ساحة المعركة
    Pilot uygulamayla bir ilaç bir bölgede, Sağlık Etki Fonu modeliyle piyasaya sürülecek. TED سيقوم الموجه بإدخال دواء واحد في ولاية قضائية واحدة على نموذج صندوق التأثير الصحي.
    Yani bir ilaç nasıl yapılır bilmiyorum. TED أنا على أتم العلم بهذا, و أعرف أنه ليس بإمكاني صناعة دواء.
    Hap almak vücuda herhangi bir ilaç vermenin en acısız ve etkili yolu. TED تناول الأقراص هي أكثر طريقة فعّالة وغير مؤلمة لإيصال أي دواء للجسد
    Yani asıl soru şuydu: Bir hücre aramamız gerekirken acaba bir ilaç mı arıyorduk? TED لذا كان السؤال،هل كنا نبحث عن حبة دواء بينما كان علينا البحث عن خلية.
    bir ilaç alıyorsun ve bir ya da iki ilaç daha ekleniyor ve eğlenceli duyguların oluyor. TED أنت تتناول دواء، دواء جديدا أو اثنين، وتشعر بشعور غريب.
    Ama gerçek şu ki işe görünmez bir mikropla başlıyorsanız güvenilir bir ilaç elde etmek gerçekten zordur. TED ولكن الحقيقة هي أنك إذا كنت تنطلق من ميكروب غير مرئي، فمن الصعب جدًا التوصل إلى دواء يمكن التعويل عليه.
    Yani bütün kanser hücrelerini yok edebilecek bir ilaç olsa bile çok küçük bir kısmın, bu ilaca direnebilme ihtimali var. TED لذا حتى وإن كان لديك دواء عالي الفعالية، والذي يقتل تقريبًا كل الخلايا، هناك احتمال لوجود تِعداد صغير مقاوم لتأثير الدواء.
    İdrak yeteneği gayet iyiydi, ve halüsinasyona yol açabilecek bir ilaç almamıştı. TED كان إدراكها الوظيفي لا يزال فعالًا، ولم تكن قد تعاطت أية أدوية قد تسبب الهلوسات
    Viski-soda ve kas gevşetici bir ilaç. Open Subtitles ويسكي ومشروب غازي وعقار مسبب لشلل عضلات الجسم.
    Bunu sana söylememeliyim ama yıllardır üzerinde çalıştığımız bir ilaç var. Open Subtitles لا يجدر بي إخبارك هذا، لكن هناك عقاراً عملنا عليه لسنوات.
    bir ilaç kutsu içinde morfin, vitamin hapları, ateş düşürücüler uyku hapları, sakinleştiriciler. Open Subtitles علبة عقاقير واحدة ..... تحتوى على مضادات حيوية مورفين ، حبوب فيتامينات ...
    Bacağını uyuşturmak için sana bir ilaç verdim. Acı hissediyor musun? Open Subtitles لقد أعطيتك بعض الدواء لتخدير قدمك, أتشعرين بأي ألم؟
    Sıvıyı emme ihtimali olan bir ilaç filan denedin mi? Open Subtitles هل قُمت بتجربة بعض الأدوية التي قد تمتص السوائل ؟
    bir ilaç beni tekerlekli sandalyeye bağladı çünkü bacaklarım o kadar hissizleşmişti ki onları hareket ettiremiyordum. TED ألزمني أحد العقاقير أن أجلس على كرسي متحرك، حيث أصبحت ساقاي مخدرتين، ولم أتمكن من تحريكهما.
    Malum yarış için herhangi bir ilaç kullanmış mıydınız? Open Subtitles بين جونسون - عداء أوليمبي ============ هل كنت تتعاطى أي نوع من العقاقير أثناء السباق؟
    Bacağım bile iyileşmeye başladı. Seks. Mükemmel bir ilaç. Open Subtitles وحتى ساقي بدأت بالشفاء الجنس كان هو الدواء العظيم
    Şizofreniyi tedavi etmeye yarayan güvenilir bir ilaç. Open Subtitles إنّه مخدّر موثوق اعتاد معالجة الانفصام
    Uygun bir ilaç olmadığı için, elimden fazla da birşey gelmiyor. Sağol, doktor. Open Subtitles وبالتالي، في حالة عدم توفر أي عقاقير محددة فإنني أخشى أنه لا يوجد ما بوسعنا عمله
    Diyelim ki harika bir ilaç buldunuz. ilaç bir yaşam evresinde etkili olurken TED فإذا ما توصلنا إلى عقار ناجحٍ يقاوم طورًا من هذه الأطوار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد