Tamam, bunun bir iletişim cihazı olduğunu okuduğumda, şu girintili bölümler tanıdık gelmişti. | Open Subtitles | عندما قرأت بأن هذا هو جهاز اتصال.. أدركت بأن شكل هذه الفجوات يبدو مألوفاً |
Bu taşlar aslında Eskiler'in bir iletişim cihazı, kullanıcıları fiziksel olarak bağlayan şeyler. | Open Subtitles | هذه الأحجار هي شكل قديم من جهاز اتصال.. يربط المستخدمين بشكل جسدي ويسمح لهم بالرؤية من خلال أعين بعضهم |
Kulağın altına yerleştirilen bir iletişim cihazı kullanıyoruz. | Open Subtitles | نستخدم جهاز اتصال يزرع تحت الجلد أسفل الأذن مباشرة. |
Sağlam sub-ether, ansible sınıfı bir iletişim cihazı. | Open Subtitles | انه جهاز اتصال فوري متطور يعمل بالإيثر الثانوي في حالته الصلبة (الإيثر مركب كيميائي سائل) |
Bu insanlara, Harrid ve Sallis'e galaksimize çok uzun zaman önce Altera'lılar tarafından getirilen bir iletişim cihazı yardımı ile bağlıyız. | Open Subtitles | إننا متصلان بهذين الشخصين (هاريد) و(ساليس).. بواسطة جهاز اتصال.. أحضره إلى مجرتنا قبل زمن طويل جنس من البشر يدعى الـ((آلتيرا)) |
Espheni burada tahminimize göre olağanüstü ve güçlü bir iletişim cihazı saklıyor. | Open Subtitles | ولكننا نستنتج أن الـ(إشفيني) يخفي... جهاز اتصال قوي على نحو غير عادي هنا |
Bu bir iletişim cihazı! | Open Subtitles | إنه جهاز اتصال |
John May'in elinde bir iletişim cihazı var. | Open Subtitles | لدى (جون ماي) جهاز اتصال |