Dünya Ticaret Örgütü'nde bir isyan başlattı. | Open Subtitles | قامت بالتحريض على أعمال شغب في منظمة التجارة العالمية |
King County Hapishanesi'nde kitlesel bir isyan bildirildi. | Open Subtitles | سجن ملوك المقاطعة، تقارير عن أعمال شغب واسعة |
Şu anda bana sadık Jaffa'lar güçlü bir anagemide bir isyan hazırlığındalar. | Open Subtitles | جافا موالين لي ينظمون تمرد بينما نتحدث, على متن سفينة أم قوية |
Bakın, bu bir isyan değil. Herşeyi kitabına göre yaptım. | Open Subtitles | عليكم أن تفهموا أنه ليس تمرد لقد فعلت كل ما تنص عليه القوانين |
Vaftizci'yi salmak için bağnazları toplarsa, Celile de bir isyan olabilir. | Open Subtitles | اذا كان يمكن حشد المتعصبين لتحرير المعمدان، يمكن أن تكون هناك انتفاضة في الجليل. |
Belki yüzeyin altında hepimizi hareket geçiren sessiz bir isyan vardır. | TED | ربما يوجد نوع من أعمال الشغب تحت السطح التي تحركنا جميعاً. |
Ama şunu söyleyeyim ki, bir isyan başlatmak üzeresin ve... bununla nasıl başa çıkacaksın çok merak ediyorum. | Open Subtitles | لكنك ستواجه تمرداً و أتشوق لمعرفة كيف ستتعامل معه |
K-town'da çok daha büyük bir isyan çıkmış diyorlar. | Open Subtitles | سمعـُـت بوجود أعمال شغب ضخمة في مدينة كي |
Her an bir isyan çıkabilir aslında. | Open Subtitles | يمكننا بالفعل أعمال شغب على أيدينا. |
Her an bir isyan çıkabilir aslında. | Open Subtitles | يمكننا بالفعل أعمال شغب على أيدينا. |
Öfkeli mahkumların büyük bir isyan başlatıp bir polis helikopterini düşürmesi ve herkesin sana buna neden izin verdiğini sorması. | Open Subtitles | عندما يقوم سجنائك الغاضبين ببدأ أعمال شغب واسعة النطاق و يطلقون النار على مروحية تابعة للشرطة و الجميع يسألونك لم تركتِ ذلك يحدث |
Shiring Kontluğunda There has been, in the County of Shiring, monarşiye karşı kanlı bir isyan oldu ve İngiltere Tacı için bir tehdit oluşturdu | Open Subtitles | لقد كان هناك , في مقاطعة شيرنغ تمرد دامي ضد القاعدة الأقطاعية وتهديد إلى التاج بذاته |
bir isyan hâlinde kendi silahlarını çıkarmak için böyle yerleri olur. | Open Subtitles | هنا حيث يثبتون بنادقهم على البراميل الى الخارج للاطلاق في حال حدوث تمرد |
Ben daha bir çocukken, buradan biraz uzaktaki bir derebeylikte bir isyan patlak vermişti. | Open Subtitles | حينما كنت طفلاً، حدث تمرد في مقاطعة مجاورة لمسافة بعيدة بعض الشيء |
bir isyan hazırlığını biliyor ve senden şüpheleniyor, ve eşin olarak benden de . | Open Subtitles | هو يعلم أن هناك تمرد يجري تحضيره وهو يشتبه بكِ وبالتالي يشتبه بي أيضاً |
Burada bir isyan çıktı. | Open Subtitles | كانت هناك انتفاضة هنا |
Büyük bir isyan dalgası Paris'in banliyölerini sardı. | TED | امواج كبيرة من اعمال الشغب بدأت بالاندلاع في باريس. |
Kraliyet İblis Avcıları, Chuyongdae, halk adına bir isyan başlattı, ama sonu bozgun oldu. | Open Subtitles | قتلة الشياطين الملكيين ، شايونغندي أثاروا تمرداً لأجل الشعب لكنه فشل في نهاية المطاف |