Sadık Amerikalı kullarının, yuvalarını, kadınlarını ve çocuklarını savunma isteklerine, hayırsever Majestelerinin bir itirazı olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتصور أن جلالته بكل سماحته يعترض على أن يدافع رعاياه الأمريكيين المخلصين عن منازلهم وزوجاتهم وأطفالهم |
Fransa'nın bilinen bir dostu olarak, senin oradaki varlığın amacımızdaki ciddiyetimizi gösterecektir. Kimsenin buna bir itirazı olamaz. | Open Subtitles | كونك صديق معروف لـ"فرنسا" وجودك يعكس خطورة الغرض لا احد يعترض على ذلك |
Onun bildiği kadarıyla, Mark'ın orada olmana bir itirazı yok. | Open Subtitles | على حد علمها مارك) لا يعترض على وجودك) |
Güzel, öyleyse çocuklarım eğer bir itirazı olan varsa... | Open Subtitles | جيد وانا كذلك اذا هناك احد لديه اعتراض انا لدي . |
Aarush'un herhangi bir itirazı yok. | Open Subtitles | أروش) ليس لديه اعتراض) |
Onun bildiği kadarıyla, Mark'ın orada olmana bir itirazı yok. | Open Subtitles | على حد علمها مارك) لا يعترض على وجودك) |