ويكيبيديا

    "bir kısmı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جزء من
        
    • بعض من
        
    • بعضاً من
        
    • جزءٌ من
        
    • أجزاء من
        
    • جزءاً من
        
    • البعض مِنْ
        
    • أغلبه
        
    • وجزء من
        
    • كجزء من
        
    • جزء منها
        
    • جزء واحد
        
    • جزءا من
        
    • بعضها الى
        
    • بعضها كان من
        
    Bu mucizevi, ve açıklamasının bir kısmı da bu kutsal değerlerle sarılma yeteneğidir. TED انها معجزة، و جزء من السبب هو قدرتنا على الدوران حول قيم مقدسة
    Belki de bu yolculuğun bir kısmı nereye ait olduğumu öğrenmeye çalışmamla ilgiliydi. TED ربما جزء من هذه الرحلة هدفه محاولة البحث عن المكان الذي انتمي اليه.
    Güvenlik kayıtlarının bir kısmı yangında tahrip olduğu için tam olarak bilemiyoruz. Open Subtitles ليس لدينا صورة كاملة منذ بعض من لقطات أمننا دمر في النار،
    Yaşayan organizmalar yapacak yeni yollr biriktirir, çünkü bu hataların bir kısmı işe yarar. Yani DNA öğreniyor, ve TED فهوّ يراكم طرقاّ جديدةً لصنع أنظمةٍ حيّة لأنّ بعضاً من هذه الأخطاء يعمل. فالحمض النّووي يتعلّم
    Hayır, tabi ki emin değiliz, fakat bunun bir kısmı bile doğruysa-- Open Subtitles لا لسنا متأكدين لكن إذا كان هناك جزءٌ من هذا التحليل صحيحاً
    Beyninin bir kısmı hareketli görünürken, diğer kısmı bastırılmış ve etkisiz. Open Subtitles أجزاء من مخها تبدو نشطة جدا وأجزاء أخرى تبدو هامدة أو مكبوتة
    Ama bence onunla tanıştığınızda mutluluğunuzun en azından bir kısmı heyecana dönüşecek. Open Subtitles أظن أن جزءاً من تعاستكم ستتحول إلى إثارة عندما تقابلون هذا الرجل.
    Yani evet, yapay zekâ dünyasında, teknoloji dünyasında enerjinin bir kısmı yayın akışınızda hangi reklamları gördüğünüzle ilgili olacak. TED صحيح أن جزء من المجهود في عالم الذكاء الاصطناعي، وعالم التكنولوجيا ينصب في نوعية الإعلانات التي تراها أثناء تصفحك.
    Bilmem ki, mikroişlemcinin bir kısmı ve ona bağlı uçlar gitmiş. Open Subtitles جزء من المعالج الإليكتروني ليس موجود و المفتاح الذي عليه كذلك
    Ve bunun için Pentagon tarafından buhar edilen kaynakların sadece bir kısmı. Open Subtitles و هذا جزء من الأموالِ المهدره بواسطه وزارة الدفاع الأمريكيةِ لهذه العمليه
    Tanka girdiğinde John'un bilinçaltının bir kısmı seninkinin üstüne bindi. Open Subtitles عندما كنتِ في الحوض، جزء من ذكرياته إنتقلت إلى ذكرياتك
    İşimin bir kısmı da yerli halkla çay falan içmekti. Open Subtitles جزء من عملي كان احتساء كوب من الشاي مع المحليين
    Belki bu diyalogların bir kısmı devam edebilir. TED من المحتمل أن تستمر بعض من هذه النقاشات
    Işığın bir kısmı dışarıya, masaya siziyor, ve yayınlan dalgaları görmeye başlıyoruz TED يتسرب بعض من الضوء ويسير على الطاولة وتبدأ في رؤية هذه التموجات الضوئية.
    Ve sesin bir kısmı silme kafasından kurtulabilir. Open Subtitles صحيح إذاً عندما رأس الماسحة يمسح الشريط فقط يفوت بعضاً من الأصوات
    Dolayısıyla bu, sahip olduğumuz yeteneğin bir kısmı, hayal gücümüzü, gelecekte bulabileceklerimiz hakkında geliştirmeye çalışıyoruz. TED لذا ، فهذا جزءٌ من القدرات التي نملكها ، أن نطلق العنان لمخيلاتنا ، للتنبؤ بماقد نكتشفه مسبقاً.
    Asiler ana şehir merkezlerini ele geçirdi, başkentin bir kısmı da buna dahil. Open Subtitles الثوار إحتلوا مراكز التحكم في مدن راند الرئيسية بالإضافة إلى أجزاء من العاصمة نفسها
    Örneğin; gözümüz optik sinirlerin retinanın bir kısmı tarafından bloke edildiği yerlerde kör noktalara sahip. TED مثلًا، تملك أعيننا بقع عمياء حيث يحجب العصب البصري جزءاً من شبكية العين.
    Eğlencenin bir kısmı da yarına kalsın. Open Subtitles أوه، دعنا نُوفّرُ البعض مِنْ المرحِ ليوم غدٍ.
    Bu terzilik şaheserleri için iki güçlü kadın ve tekerlekli sandalyedeki bir çocukla güreşmek zorunda kaldım ama büyük bir kısmı burada. Open Subtitles لذا، أنا كان لا بدّ أن أكافح إمرأتان قويتان جدا و طفل في كرسي معوّقين لمادة تصميم الأزياء لكن أغلبه هناك
    Bu keyifin bir kısmı bu işin zorluğunu bilmektir. TED وجزء من هذه المتعة هو معرفتنا لمدى صعوبة الامر
    Yani bunun bir kısmı, bize getirdikleri konsept anatomiksel benzerlikler hakkındaydı. TED ولذا كجزء من ذلك , كانوا يأتون إلينا بمفهوم عن القواسم التشريحية الموحدة .
    Söylemem gerekirse hepsi bu degil, sadece bir kısmı. TED حسنا، يكفي ان نقول انها ليست كلها من هذا القبيل ، ولكن هذا جزء منها.
    Şimdi sayıların büyük olması hikayenin sadece bir kısmı. TED الأن هذا الرقم الكبير هو فقط جزء واحد فقط من القصة.
    Beynin bir kısmı olan hipokampüs, Londra'daki taksi şoförlerinde daha büyüktür. TED يعتبر الحُصيْن جزءا من المخ والذي يتسع لدى سائقي سيارات الأجرة في لندن
    bir kısmı burada, Los Angeles'daki hesaba. Open Subtitles "بعضها الى حساب بنكى هنا فى "لوس أنجلوس
    bir kısmı Danni'nin. Open Subtitles بعضها كان من شعر (داني)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد