Benim hayalim merdivenleri sekiz yaşında bir kız gibi çıkabilmek. | Open Subtitles | حلمي أن أتمكن من صعود الدرج للطابق العلوي كفتاة صغيرة |
Ya küçük bir kız gibi davranmaya devam et... ilk tanıştığımız daki gibi. | Open Subtitles | و الآن، بإمكانك مواصلة التصرّف كفتاة صغيرة كما كنتِ حين تقابلنا للمرّة الأولى |
Tıpkı bir kız gibi! Azıcık kan görünce hasta oluyor. | Open Subtitles | هذا ليس مثل فتاة تمرض من منظر دماء قليلة |
Küçük bir kız gibi. | Open Subtitles | إنها مثل فتاة صغيرة, تكتب كل شىء يحدث لها فى مذكراتها |
Şimdi hakkımdaki gerçeği biliyorsun. Haşere gördüğüm zaman ufak bir kız gibi davranırım. | Open Subtitles | حسناً ، أنتِ تعرفين الحقيقة بشأني أنا مثل الفتاة الصغيرة عندما أرى الحشرات |
Kafasının üstü saçsız, yanları uzun, bir kız gibi. | Open Subtitles | أصلع في قمة رأسه ويكسوه شعر عزير على الجوانب ، كالفتيات |
Sonra da 13 yaşında bir kız gibi telefonun başında oturup bekleyeceğiz. | Open Subtitles | وما العمل الآن؟ الآن نجلس بجوار الهاتف كفتاة في الـ 13 وننتظر. |
Bu fırsatı değerlendirdi ve gidip konuyu benim potansiyel cerrahımla görüşmek istedi kapıdan sesini duyuyordum, beni küçük bir kız gibi tarif ediyordu. | TED | استغل هذه الفرصة ليخرج ويناقش حالتي مع الجراح الذي سيقوم بالعملية ومن خلال الباب، أسمعهم يصفونني كفتاة صغيرة |
Sanki, yetişkinler gibi davranmaya çalışan, beceriksiz küçük bir kız gibi içiyor! | Open Subtitles | تمسكها بشكل أخرق بين أصابعها كفتاة صغيرة تدعي أنها إمرأة |
Evet, öyle Ve tıpkı bir kadın gibi sızlanıyor oysa tıpkı küçük bir kız gibi terketti. " yi söylerken. | Open Subtitles | وتمارس الحب تماماً كامرأة نعم، تفعل وتتألم تماماً كامرأة ولكنها تتحطم كفتاة صغيرة |
Önce küçük bir kız gibi görünüyordun şimdiyse vahşi bir kadın gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | من قبل كنت تبدين كفتاة صغيرة000 والآن أنت تتصرّفي مثل امرأة طائشة |
Hata yapmak üzere olan bir kız gibi duruyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تبدين كفتاة على وشك أن ترتكب خطأَ كبيراً |
Tabii bir şeyler yapan bir kız gibi ağladığını düşünürseniz... | Open Subtitles | لو كنتم تعتبروا البكاء مثل فتاة هو فعل شيئاً |
İkincisi sen küçük bir kız gibi çığlık atarak sutyenini sahnenin üzerine atacaksın. | Open Subtitles | ثانياً ، ستقومين برمي حمالة صدرك على المنصة وتصرخين مثل فتاة صغيرة |
Nişanlımı onun karşısında küçük bir kız gibi davranırken görünce bu benim kafamın tasını attırıyor ve ilişkimizi alçaltıyor, tamam mı? | Open Subtitles | عندما أرى خطيبتي تتصرف مثل فتاة صغيرة أمامه، انه شئ يضايقني ويقلل من شأن علاقتنا، مفهوم ؟ |
Ama, etrafımda ne zaman Chuck olursa kendimi tam küçük bir kız gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ولكن كلما كان تشاك بالانحاء, أشعر تماما مثل فتاة صغيرة ضعيفة. |
- Belki de Jane Eyre'ın Rochester'ın Thornfield malikânesinde kendini tamamen yeni bir kız gibi hissettiği romanı okumalısın. | Open Subtitles | ربما كنت ترغب في الاستماع عن جين آير، الذي شعر تمام مثل الفتاة الجديدة في قاعة ثروندفيلد في روتشر |
Kafasının üstü saçsız, yanları uzun, bir kız gibi. | Open Subtitles | أصلع في قمة رأسه ويكسوه شعر عزير على الجوانب ، كالفتيات |
Bazı insanlar küçük bir kız gibi mızmızlık edip ağlar, | Open Subtitles | بعض الناس يبكون و يشتمون هذا الأمر مثل الفتيات الصغيرات |
9 yaşında bir kız gibi tekme atıyorsun. | Open Subtitles | . انت قمت بالركل كفتاه فى التاسعة من عمرها |
Bir anda her şeyi paramparça ediyorsun sonrasında da ufak bir kız gibi ağlıyorsun. | Open Subtitles | .. في لحظة واحدة حطمتي كُل شيء وبدأتي بالبكاء كطفلة صغيرة |
Yani bir derdin mi var, küçük bir kız gibi sızlanıyor musun, veya yaşadığı yerde yiyecek olmadığını idrak edemeyen bir Somalili gibi? | Open Subtitles | أتواجه مشكلة كالفتاة الصغيرة أو كالصوماليين الذين لا يمكنهم التكيف على أن لا طعام لديهم؟ |
Maço geçinen biri için bir kız gibi bağırıyordu. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل مفتول العضلات صرخ كثيرا مثل فتاه |
İyi bir kız gibi, oyuncaklarını topla ve Birleşik Devletlerin First Lady'si gibi davranmaya başla. | Open Subtitles | حان الوقت لكي تكوني فتاة جيدة وتتصرفي كالسيدة الأولى للولايات المتحدة. |