Bahsedilen bu mesafeyi ve ışık miktarını bilmemiz önemlidir. Çünkü bu durum sizin veya benim bir kamp ateşinin etrafında oturmamız gibidir. Ateşe, sizi yeterince ısıtacak ancak sizi yakmayacak bir mesafede olmak istersiniz. | TED | وتلك المسافة ومعرفة مقدار الضوء ذاك مهم، لأنه يشبه نوعا ما جلوسي أو جلوسك حول نار المخيم. تريد أن تكون قريبا بما فيه الكفاية للنار حتى تتدفأ، لكن ليس قريبا جدا بحيث تتحمص وتحترق. |
Ama bir çiçeği, bir kamp ateşinin dumanını veya bir motordaki gres yağını kokladığımda zihnime genellikle anılar üşüşüyor. | Open Subtitles | ولكن حينما أشم وردة أو دخان نار المخيم أو دهن محرك السيارة عادة ما أغوص في الذكريات |
Muhtemelen şu an güzel bir kamp ateşinin etrafına oturmuş hayalet hikâyeleri anlatıp marshmallow pişiriyorlardır. | Open Subtitles | نعم، من المحتمل أنهم جالسين حول نار المخيم الدافئة ،يروون قصصاً عن الأشباح .ويشوون المارشميلو |