Ve kimin iyi bir karısı varsa cenneti şapkasında taşır. | Open Subtitles | و أن من لديه زوجة صالحه فهو يملك الجنه بقبعته |
Ve onun bir karısı var. Beni artık etrafında istemedi. | Open Subtitles | و لديه زوجة, لم يعد يرغب برؤيتي حوله بعد الآن |
Sergis Bauer'in Prag'da yaşayan bir karısı var. | Open Subtitles | فأن الرجل المدعو سيرجس بوير لديه زوجة تعيش فى براغ الآن, |
Annemi hep kenarda tuttu. Bir yerlerde başka bir karısı vardı. | Open Subtitles | وضع أمى على الهامش فقد كان له زوجة فى مكان اّخر |
Adamın Filipinlerde bir karısı var ve kadın ortaya çıkıyor kadınla arkadaş oluyoruz ama kadın adamı boğuyor ve suçu benim üzerime atıyor. | Open Subtitles | والذي يتبين أن لديه زوجة في الفلبين أصبحنا أصدقاء ولكنها خنقته بأفخاذها ومن ثم ألقت التهمة علي |
Güzel bir karısı vardı, çok güzel ve şu anda onun yanında yatıyordu. | Open Subtitles | لديه زوجه جميله, ساحره وهي تنام بجانبه الان |
Babamızın, Connecticut'ta yeni bir karısı, hayatı var ve beş yılda bir arıyor ve buna atlamalı mıyız? | Open Subtitles | أسمعي , لقد تخلي عنا والدنا ومعه زوجة جديدة وحياةجديدة... .. ويتصل بنا مرة كل خمسة سنوات ويجدر بنا القفز من السعادة ؟ |
Yaşlı bir adamın genç, cezbedici bir karısı olmasını uygun bulmazsınız belki. | Open Subtitles | ربما تظن انه ليس من المناسب لرجل عجوز ان يكون لديه زوجة صغيرة و مرغوبة |
Bana kalırsa onu bekleyen bir karısı ve altı çocuğu vardır. | Open Subtitles | قد يكون لديه زوجة وستّة أطفـال ينتظرونـه |
Mükemmel bir karısı var fakat bu ufaklıkla oynaşıyor. | Open Subtitles | أقصد أن لديه زوجة رائعة، وهو يفضل أن يعاشر هذة الحقيرة |
Canı ne halt isterse, onu yapardı güzel bir karısı ve çocukları vardı. | Open Subtitles | أراد عمل شيئا مهما لكنه كان ما زال لديه زوجة وأطفال جميلون |
Canı ne halt isterse, onu yapardı güzel bir karısı ve çocukları vardı. | Open Subtitles | أراد عمل شيئا مهما لكنه كان ما زال لديه زوجة وأطفال جميلون |
Robberto'nun Miguel'le tanışmadan önce bir karısı varmış. | Open Subtitles | قبل ان يلتقي ميغيل بروبيرتو روبيرتو كان لديه زوجة |
Litvanyalı güzel bir karısı olan bir SS subayı vardı. | Open Subtitles | كان هناك ضابط نازي لديه زوجة ليتوانية جميلة |
Böyle güzel bir karısı varken neden buna ihtiyaç duyuyor? | Open Subtitles | لم قد يفعل ذلك عندما يكون لديه زوجة جميلة? |
Üç kızı ve dırdırcı bir karısı olan, şişman bir tüccarım. | Open Subtitles | أنا تاجر سمين، لديه زوجة مثل الدجاجة وثلاثة بنات. |
Umarım şişman bir karısı da vardır ve onunla dans etmek zorunda kalmam. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون له زوجة بدينة ، فلا ينبغى على أن أراقصه فى ضوء القمر |
Tarafımdan eğitilen, bir profesyonelden bile istemeye çekineceği... hizmetleri vermeye dünden hazır... üstelik de hamile bir karısı olacak sayemde. | Open Subtitles | لقد جهزت له زوجة دربتها بنفسيلتقومبالأداءالطبيعيتماماً... . أحد الخدمات التي يتّأتى ... |
İngiltere'de bir karısı vardı ama belli ki bir Hintli kadına tutulmuştu. | Open Subtitles | كان لديه زوجة في إنجلترا ولكن يبدو انه تولى مع هذه المرأة الهندية الشابة. |