Buna karşın Savunma Bakanlığı bunun tamamen bir kaza olduğunu söylemeye devam ediyor. | Open Subtitles | رغم أن وزارة الدفاع تصر أنه كان حادثاً ليس إلا |
Sürekli bunun bir kaza olduğunu farz ettik. | Open Subtitles | حسناً، طوال الوقت كنا نفترض أنها كانت حادثة |
Kan bir kaza olduğunu işaret eder ama eğer bir araç kontrolünü kaybedip kapıya çarptıysa kan neden burada? | Open Subtitles | الدماء تشير الى انه ربما كان هناك حادث لكن ان كانت الحافلة فقدت السيطرة و تحطمت من خلال البوابة لماذا يوجد دماء هنا ؟ |
Ayrıca arkadaşlarım bunun bir kaza olduğunu biliyor. Talihsizlik. | Open Subtitles | باستثناء, الرجال الذين علموا انها كانت حادثة ,حظ سيء |
Sen bir şey demeden, konuşmaya başlamadan önce sadece bunun küçük bir kaza olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن تبدأ، قبل أن تقول أي شيء، أنا فقط أريد أن أقول أنه كان حادث صغير. |
Po, Korkusuz Beşli'yi uzun yıllar önce bir araya getiren şeyin de böyle bir kaza olduğunu pek bilmiyor. | Open Subtitles | لا يعلم بو إلا القليل أنه كان مجرد حادث الذي جمع الأشداء الخمسة مع بعضهم كل هذه السنين |
Keşke bunu yapmak istemediğimi, yada aklımı kaçırdığımı yada bir kaza olduğunu söyleyebilseydim. | Open Subtitles | أتمنى لو كان يمكنني أن أقول أنني لم أقصد أن أفعل ذلك، أو أنني لم أكن أفكر أو أنه كان حادثاً. |
Bunun bir kaza olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولن تقول اخبرته أنه كان حادثاً |
Bana bunun bir kaza olduğunu söyle! | Open Subtitles | أخبرني أنه كان حادثاً |
Hayır, bunun bir kaza olduğunu söylemeni istiyorum! | Open Subtitles | لا، أريدك ان تقول أنها كانت حادثة |
O çok utanmış. bir kaza olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كان خجلاً قال أنها كانت حادثة |
Kayıt dışı olarak bir kaza olduğunu ve araştırma yapıldığını söyledi. | Open Subtitles | وقال بشكل غير رسمي، كان هناك حادث وتحقيق. |
Bunun muhtemelen bir kaza olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد من المحتمل انها كانت حادثة |
Kendime bir kaza olduğunu söyleyip duruyorum. | Open Subtitles | أستمر في إقناع نفسي أنه كان حادث. |
Polis bunun bir kaza olduğunu söyledi ama Joe onları ilerlemeye zorladı ve bu hepsini öldürdü. | Open Subtitles | الشرطة قالت أنه كان مجرد حادث لكن (جو) هو من كان يدفعهم ليكملوا المشروع |
Eşi ve çocuğunun öldürülüşünün korkunç bir kaza olduğunu ve kasıtla yapmadığımı söylerim. | Open Subtitles | أنا أخبرته ذلك،الذي قتل زوجته وطفله كان ذلك حادث فضيع لم أكن أعني ذلك |
Pek çok yaralının bulunduğu, bir kaza olduğunu haber aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا للتو خبر عن حادثة مروعة بالقرب من هنا |
Bunun bir kaza olduğunu sancaklardı. | Open Subtitles | هم كَانوا سَيَعتقدونَ بأنّه كَانَ حادثاً. |
Polis bir kaza olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أجل، قالت الشرطة أنها حادثة |
İlk başta bir kaza olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنّها حادثة بالبداية |
Teneke adam bunun bir kaza olduğunu söyledi diye olayı unutamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك نسيان الامر لأن الرجل الالي قال انه حادث |
Hükümet onun bir kaza olduğunu açıkladı. | Open Subtitles | لقد قالت الحكومة انه كان حادثا |
Polisle yeni konuştum, bir kaza olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | تحدثت للتو مع البوليص وهم يعتقدوا انها حادثة ولكنكِ لن تستطيعى خداعى |
Bunun bir kaza olduğunu düşünerek sekiz yıl geçirdim ama şimdi cinayet olabileceğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | لقد قضيت ثمانية أعوام أتخيل بأنها حادثة والآن تخبرني بأنها قد تكون جريمة قتل؟ |