| Yunanca'da bir kelime var: Lachesism. Anlamı, felakete uğrama arzusu. | TED | في اليونانية، هناك كلمة "lachesism" التي تعني الشوق إلى الكارثة. |
| Çok kullanışlı dört harfli bir kelime var ve sizi anlatıyor. | Open Subtitles | هناك كلمة مفيدة، من أربعة أحرف وأنت ملئ بها. |
| Şimdi, müvekkilimin yapmaya çalıştığı şeyi çok iyi anlatan bir kelime... çok basit bir kelime var. | Open Subtitles | والان , هناك كلمة , سيادتك كلمة بسيطة للغاية تصف ما يحاول موكلى فعله هنا |
| Öncelikle, çok kullanılan bir kelime var. | TED | في بداية الامر , هنالك كلمة تستخم كثيرا |
| Sana söyleyeceğim tek bir kelime var. | Open Subtitles | لدي كلمة واحدة لك. |
| Gençlerin bu tarz durumlar için kullandığı bir kelime var. | Open Subtitles | أتعلم؟ ثمّة كلمة لوصف هذه النظرة العارية، أليس كذلك؟ |
| ıçinde "A" olan bir kelime var, fakat bu harf telaffuz edilmez. | Open Subtitles | ثمة كلمة تحتوي على "ألف" لكننا لاننطق "ألف" |
| İspanyolca'da profesör gibi davranan, ama öğretmen olan, ama aslında öğretmen olmayan ve şimdi de öğrenci olan biri için bir kelime var mı? | Open Subtitles | هل هناك كلمة باللغة الاسبانية لشخص أعتاد على التظاهر أن يكون أستاذ، ولكن كان مدرساً، ولكنه لم يكن في الواقع مدرساً، |
| Sen ve benim devamlı karşılaşmamıza uygun bir kelime var. | Open Subtitles | هناك كلمة فقط تصف مايحدث تعرفين أنا وانتِ نتقابل كل مرة |
| Bağıra bağıra dahiyim demek için, alçakgönüllüce ve biraz da seksice bir kelime var mı? | Open Subtitles | هل هناك كلمة للصُراخ العبقري التام، الذي يَبْدو معتدلاً و مثيراً بشكل صغير؟ |
| Fakat devamlı olarak,tekrar edilen bir kelime var. | Open Subtitles | لكن هناك كلمة ظلت تتكرر مراراً و تكراراً. |
| Evet, kabız gibi havaların sebep olduğu ürküntü için özel bir kelime var. | Open Subtitles | نعم، هناك كلمة خاصّة للرهبة الناجمة عن تماسك الهواء. |
| Evet, bunlar için bir kelime var mı bilmiyorum, ama, ne yaptıklarını biliyorum. | Open Subtitles | نعم ولست أدري إذا كان هناك كلمة لوصفهم وكني أعلم ماذا تفعل |
| derse "Sihirli bir kelime var. Bir açının tanjantı deniyor," deyip onu yalnız bırakırsınız. Ne olduğunu anlayacaktır. | TED | قل له "هناك كلمة سحرية، و هي مماس الزاوية" و دعه و شأنه، و سيدرك الحل لوحده. |
| Bunun için başka bir kelime var. Buna sorumluluk deniliyor. | Open Subtitles | هناك كلمة أخرى لما أعنيه "تسمى "المسؤولية |
| Nell'ce tek bir kelime var. | Open Subtitles | هناك كلمة واحد مقسومة إلى مقاطع |
| Hâlâ içini sızlatan bir kelime var. | Open Subtitles | ما زالت هناك كلمة واحدة بقوة مؤلمة |
| "Tekinsiz" ve "sinir bozucu" anlamında bir kelime var mı? | Open Subtitles | هل هناك كلمة تصف غريب و مزعج ؟ |
| Artık uluslararası seyahatle evin rahatlığını bir araya getiren tek bir kelime var: | Open Subtitles | الآن هنالك كلمة واحد تعِد بإثارة السفر الدولي :مع راحة المنزل |
| Bildiğim tek bir kelime var. Hepsi bu. | Open Subtitles | لدي كلمة واحدة, هذا كل شيئ |
| Düşünmenizi istediğim bir kelime var. | Open Subtitles | ثمّة كلمة أريدكِ أن تضعيها في حُسْبانك. |
| İçinde "A" olan bir kelime var, fakat bu harf telaffuz edilmez. | Open Subtitles | ثمة كلمة تحتوي على "ألف" لكننا لاننطق "ألف" |