Adamım, ben onlara bunu söyleyecek kadar deli bir kertenkele miyim? | Open Subtitles | يا رجل . هل لدغتني سحلية مجنونة حتي أدعوهم إلي هنا |
Aşırı iri bir kertenkele peşinden koşmak kadar heyecanlı olmadığının farkındayım. | Open Subtitles | أدري بأن هذا ليس بالأمر المثير كالركض خلف سحلية بالغة النمو.. |
Bir yunus tarafından, sincap tarafından ve vejetaryen bir kertenkele tarafından aynı yıl içinde ısırılan tek insansın. | Open Subtitles | و أنت الشخص الوحيد على ما أعلم الذي عضه دلفين و قندس و سحلية نباتية في نفس السنة |
Ben Anadolu'dayken gerçekten çaresiz kalmışken bir kertenkele bulduk ve idrar torbasındakiler ağzımıza gelene kadar onu sıktık. | Open Subtitles | عندما كنت في الأناضول حينها كنا يائسين للغاية عثرنا على سحلية فقمنا بعصرها |
bir kertenkele yüzünden mi endişelisin? | Open Subtitles | أنت قلق بشأن حرباء ؟ |
Eğimli pençeleriyle, ağaçlara tırmanmaya uygun bir kertenkele. | Open Subtitles | بمخالبه المعقوفة، فـإنه سحلية تكيـَّفت جيداً لتسلق الأشجار |
Bedelini kendi hayatımla ödeyerek. Yapma, Thor. Bu yalnızca büyük bir kertenkele. | Open Subtitles | بثمن حياتي - هيا , ثور , أنها فقط سحلية كبيرة آخرى |
Şu anda Manhattan semalarında kendi onarımlarını yapan devasa bir kertenkele sorunumuz var. | Open Subtitles | سحلية هائلة تفعل تجديداتها على أفق مانهاتن |
Burada ne olduğunu bilmiyorum öğrenmek de istemiyorum, ama kurtarmamız gereken bir kertenkele var. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي حدث ولا أريد أن أعلم لكن لدينا سحلية علينا إنقاذها تعال معي |
Bu 18 inçlik bir kafatası olan hayvan muhtemelen 2 ya da 3 metre, bir kertenkele gibi yayılmış, muhtemelen bir aslan gibi bir kafası var. | TED | تلك جمجمة طولها 46 سنتيمترا لحيوان كان يمتد مثل سحلية لقرابة مترين أو لمترين ونصف، ربما كان له رأس مثل تلك التي عند الأسد. |
Blain ile Hawkins'i pis bir kertenkele mi öldürdü diyorsun? | Open Subtitles | أتعنين أن بلين و هوكنز قتلتهم سحلية ؟ |
Atalarım yardım etmesi için küçük bir kertenkele mi yolladı? | Open Subtitles | اه، جدودي أرسلوا سحلية صغيرة لمساعدتي؟ |
Ah, atalarım bana yardım için küçük bir kertenkele mi yolladı? | Open Subtitles | اه، جدودي أرسلوا سحلية صغيرة لمساعدتي؟ |
Sanki annen bir kuklanın tecavüzüne uğramış bir kertenkele gibi. | Open Subtitles | يبدو أن أمك كانت سحلية اغتصبتها دمية |
Vietnam savaşında, Delta birliğindeyken uyurken, bir kertenkele kulağıma girmiş ve yumurtalarını bırakmış. | Open Subtitles | عندما كان تم تعيينها إلى الشركة مايكون دلتا خلال حرب فيتنام سحلية صغيرة قد تسللت إلى الإذن بلدي ليلة واحدة وأنه أدلى البيض هناك. |
Sen de gidip Şili çölünden bir kertenkele getirmişsin. | Open Subtitles | أن الحربائات تغير لونها تماماَ مثل هذه وأنت اضطررت لجلب سحلية من صحراء " تشيلي " |
Hillary Clinton'ın bir kertenkele olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن هيلارى كلينتون سحلية. |
Speltzer'ın da benimki gibi bir kertenkele beyni olabilir... | Open Subtitles | سبيلتزر ربما يمتلك عقل سحلية مثلي |
bir kertenkele kuyruğunu ilk kaybettiğinde... | Open Subtitles | تعلمون، عندما سحلية أول يفقد ذيله، |
"Koşarak yolun karşısına geçen iki ayaklı bir kertenkele adamın görülmesi." | Open Subtitles | "غريب شاهد رجل على شكل سحلية يعبر الطريق السريع" |
bir kertenkele mi? | Open Subtitles | حرباء ؟ |