Ve o uzun zaman önce okuduğun bir kitap gibi olacak. | Open Subtitles | و سوف تكون مثل الكتاب الذي مر زمن طويل من قراءته. |
Karşınızdakini bir kitap gibi okuyorsunuz. | Open Subtitles | يمكنك أن تقرأ حالتهم المزاجية مثل الكتاب |
Ve bir kere bunlar yığın halindeyken, karelere dönüştürüp gözden geçirebilirim, veya, biliryorsunuz, bir kitap gibi döndürebilirsiniz, veya, iskambil kağıtları gibi yayabilirim. | TED | وبمجرد أن تكون الأشياء في أكوام، أستطيع إستكشافها عبر رميها في شبكة أو، تعرفون، تصفحها مثل الكتاب أو فرشها مثل أوراق اللعب |
Seni bir kitap gibi okuyorum. Uzun burunlu, yaramaz bir serserisin. | Open Subtitles | أنا أعرفكِ ككتاب مفتوح أنتى متسكعة فضولية عديمة الفائدة |
Aynen açık bir kitap gibi. Bu bana bahşedilen büyük bir yetenek. | Open Subtitles | ككتاب مفتوح لهذا أنا أقدرك |
Dediğim gibi Allan, seni açık bir kitap gibi okuyabiliyorum. | Open Subtitles | كما قلت يا " ألن " ، أستطيع أن أقرئك مثل الكتاب المفتوح. |
Seni bir kitap gibi okuyabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع قرائتك مثل الكتاب |