ويكيبيديا

    "bir komplonun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مؤامرة
        
    • لمؤامرة
        
    Böyle bir komplonun içinde dış kenardan başladınız ve adım adım ilerlediniz. Open Subtitles في مؤامرة مثل تلك لابد أن تبدأ التحقيق من القشور ثم تسير خطوة خطوة
    Onurlu yaşamıma kastedilmiş, bir komplonun ortasında olabilir miyim ? Open Subtitles يمكن أن تكون بعض من مؤامرة بشعة وبأن حياتي تهدف نحوها بالإضافة إلى شرفي؟
    Bu da Dallas'ta bir komplonun söz konusu olduğunun en iyi işaretidir. Open Subtitles وهذا هو أفضل مؤشر على حدوث مؤامرة واسعة النطاق في دالاس
    Clay Shaw'un karıştığı bir komplonun varlığını kanıtlamak için... öncelikle suikastta birden fazla tetikçinin bulunduğunu kanıtlamamız gerek. Open Subtitles لإثبات أن هناك مؤامرة متورط فيها كلاي شو يجب أن نثبت أن هناك أكثر من رجل واحد متورط في عملية الاغتيال
    Çünkü bir komplonun, Amerikan halkına karşı olan bir komplonun kanıtına sahiptim. Open Subtitles لأنه لدي أدلة لمؤامرة.. مؤامرة تحاك ضد الشعب الأمريكي.
    Warren Komisyonu, bir komplonun varlığını kabul etmek... ya da araştırmayı derinleştirmek yerine... hırslı savcı Arlen Spector'ın öne sürdüğü kuramı destekledi. Open Subtitles بدلا من الاعتراف بوجود مؤامرة أو مواصلة التحقيق لجنة وارين أيدت نظرية طرحت من قبل المحامى الطموح ارلين سبيكتور
    Varsayım şu, her ikisi de, brifing dosyalarınızda özetlendiği gibi daha büyük bir komplonun parçası. Open Subtitles و الإقتراض هو أنهما مجرد جزء من مؤامرة أوسع كما هو مذكور في الملخص أمامكم
    Bir şekilde öğrencilikten, Amerika karşıtı bir komplonun içindeki bir teröristin sevgilisine dönüşmüş. Open Subtitles بطريقةٍ ما اصبحت من تلميذة في ولاية كونيتيكت الى صديقة ارهابي مشترك في مؤامرة ضد امريكا.
    Ben sadece bir müvekkilimizin böyle bir komplonun parçası olmaması için yardımda bulunmayı kabul ettim. Open Subtitles وافقتُ فقط على مساعدة زبون. و ليس للمشاركة في جريمة مؤامرة. الأمر كان حول السيطرة على الضرر.
    Belki o bir komplonun parçasıydı ve bu yüzden kimliği yok. Open Subtitles ربما أنه جزء جديد من مؤامرة ولهذا ليس لديه هوية
    Annem ve en iyi arkadaşımın babası bu şehir için korkunç sonuçları olabilecek bir komplonun içindeler. Open Subtitles أمّي وصديق أبي المقرّب متورطان في مؤامرة قد يكون لها عواقب وخيمة على المدينة.
    Şimdi bu deneylerin daha büyük bir komplonun parçası olduğuna inanıyorum. Open Subtitles إختبارات أشك بأنّها الآن جزء من مؤامرة كبيرة
    Görüşmeden anladığımız kadarıyla kendisi büyük bir paranoya içinde, çok büyük bir komplonun kurbanı olduğuna inanıyor. Open Subtitles أثناء حديثنا القصير بدى عليه جنون الإرتياب بما في ذلك الاعتقاد الوهمي بأنه ضحية مؤامرة كبيرة
    Lincoln'ün ölümü dört güçlü... devlet adamını aynı anda öldürüldüğü... çok büyük bir komplonun parçası sadece: Open Subtitles كان الموت لينكولن جزء من مؤامرة أكبر من ذلك بكثير لقتل أربعة رجال الأقوى في الحكومة في ضربة واحدة:
    Ve, suikast daha büyük bir komplonun... parçası olarak John Wilkes Booth tarafından planlandı. Open Subtitles حسنا، وكان من المخطط لاغتيال من قبل جون ويلكس بوث كجزء من مؤامرة أكبر.
    Gerçek şu ki; ben kertenkele bir insanım ve insan ırkına zarar veren küresel bir komplonun parçasıyım. Open Subtitles الحقيقة انني رجل سحلية وانا جزء من مؤامرة عالمية للسيطرة على الجنس البشري
    Dr. Hodgins'e sorarım, ama o bunun bir komplonun parçası olduğunu söylerdi, bu yüzden onun fikrini sadece kadınlar hakkında bir konuysa sorarım. Open Subtitles لراجعت الأمر مع الطبيب هوديجنز و لكنه كان سيقول أن الأمر برمته جزء من مؤامرة ما لذا فإنني أخذ بنصائحه فقط فيما يتعلق بالنساء في الغالب
    Ya FBI'ın bir şey bilmediği bir komplonun içine düştü ya da... Open Subtitles لذا. فهو إما علق وسط مؤامرة من نوع ما والتي لا يعلم عنها مكتب التحقيقات ... الفيدرالي شيئاً.
    Onlara göre ayak altından çekmeleri gereken bir komplonun 31 numaralı üyesisin falan işte. Open Subtitles بانسبة لهم أن فقط العضو رقم 31 لمؤامرة إجرامية يريدون التخلص منها
    Şimdi, kader buymuş ki, Mulder'ın, tehlikeli bir sırrı gün ışığından saklamak için çok iyi planlanmış bir entrikaya karışmış, ...FBI'da bize yakın herkesten fazla güvendiğimiz birisi tarafından yönetilen bir komplonun hedefi olduğunu kanıtlamak için aynı becerileri kullanıyorum. Open Subtitles الآن, كنا قرر القدر, أنا أعدو بناءاً على هذه المهارات الصغيرة.. لإثبت أنه شكّل هدفاً لمؤامرة.. أعِدَّت من قبل شخص قريب منا بالمباحث الفيدرالية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد