bir kongre üyesi olduğunuzu söyleyen kapının üzerinde adınızı görmek için. | TED | تقول بأنك عضو في الكونغرس. وبأنك تمثل أهل ولايتك. |
Muhafazakâr bir kongre üyesisiniz ve ihtiyatlılık ilkesine inanıyorsunuz. | TED | انت عضو محافظ في الكونغرس وتؤمن في المبدأ الوقائي |
Ütopik bir cennet olarak tasarlanan koloni, daha çok bir hapis kampı gibiydi ve bir kongre heyeti, koşulları incelemek için oraya vardığında Jones, son planını icra etti. | TED | كانت المستعمرة أشبه بالسجن الحربي، بالرغم من أنه كان مخطط لها أن تكون جنة مثالية، وعندما وصل وفد من الكونغرس للتحقق من الأوضاع، قام (جونز) بتنفيذ مخططه النهائي. |
Nathan Myhrvold'dan duyduğum kadarıyla -- ve bence aksiyon noktası burada -- Nükleer Regulasyon Komisyonu'nu bu tip küçük reaktörlerin hızla ilerlemesine yol açması için bir kongre kararı yetecek,© ki buna çok ihtiyacımız var, burada ve tüm dünyada | TED | لقد استمعت إلى ناثان ميرفولد -- وأعتقد أن هاهي نقطة التحرك -- سيتطلب تحرك من الكونغرس لجعل لجنة تشريعات الطاقة النووية تبدأ في التحرك بسرعة على هذه المفاعلات الصغيرة، التي نحتاجها بشدة، هنا و في العالم. |
Gelecek hafta Bahreyn'de bir kongre toplantısı var. | Open Subtitles | حسنًا، هناك وفد من الكونجرس سيذهب إلى البحرين الأسبوع القادم |
Oldukça başarılı bir kongre üyesi olan Gabby Giffords'ı buldum, kafasından vurulmuştu. | TED | وجدت أنه كانت هناك عضوة في الكونجرس الأمريكي ناجحة بدرجة كبيرة، غابرييل جيفوردز التي أطلقت النيران على رأسها. |
Yeni bir kongre üyesinin bu komiteye seçilmesine daha önce rastlanmadı. | Open Subtitles | ستكون حادثة غير مسبوقة أن يعيَّن عضو كونغرس جديد في تلك اللجنة |
Ondan kaçıp duran bir kongre üyesi, odasına döndüğünde başkanı, koltuğunda oturmuş, kendisini beklerken bulmuş. | Open Subtitles | كان عضو في الكونغرس يتفاداه ثم عاد إلى مكتبه و وجد الرئيس جالساً علي كرسيه بانتظاره |
(Gülüşmeler) Fakat, hayal etmeye devam edin muhafazakâr bir kongre üyesisiniz. | TED | أليس كذلك؟ (ضحك) لكن تخيل معي بأنك عضو محافظ في الكونغرس. |
Muhafazakâr bir kongre üyesisin, bir sonraki parti kongre seçiminden ödün patlıyor. | TED | انت عضو محافظ في الكونغرس وتخشى مقاطعة اقليم الحزب التالي . |
Maryland'de bir kongre üyesi var, o da asker istemeyen eyaletlerden biri. | Open Subtitles | هناك عضو في الكونغرس في ولاية (ميريلاند) تلك ولاية لم تطلب قوات |
bir kongre üyesi olduğunuzu hayal edin. | TED | تخيل بأنك عضو في الكونغرس |
Şimdi, muhafazakâr kanattan bir kongre üyesi olduğunuzu düşünün. | TED | الآن تخيل بأنك عضو محافظ في الكونغرس . |
Esas bilirkişi raporunu benim kurumum sundu ileri sürdük ki bu mikroba patent verirseniz bir kongre kararı olmadan veya kamusal tartışma olmadan şirketler, yaşamın planlarına sahip olacaklardır. | Open Subtitles | قامت منظمتي بتقديم ملخص الإفادة الرئيسي إذا سمحتم ببراءة الإختراع لهذه الجرثومة التى نناقشها ذلك يعني أنه بدون أي توجيه من الكونجرس |
Bakın, normalde bir kongre üyesi için durumla ilgili resmi bir brifing verirdik fakat gördüğünüz üzere vakit oldukça geç, pek fazla zamanımız yok, bu yüzden... | Open Subtitles | اسمع، عادة من أجل وفد من الكونجرس سنعطيه تقرير مجاملة عن الحالة، لكن كما ترى أصبح الوقت متأخرا، ليس لدينا كثير من الوقت على أية حال، لذا... |
McLane bir kongre üyesi, FBI yolda. | Open Subtitles | كون ماكلاين عضوًا في الكونجرس فالمباحث الفيدرالية في طريقها إلى هنا |
Ama çok değişik bir bakış açışına sahip bir kongre üyesi duydum. | TED | و لكني سمعت عن عضو في الكونجرس لديه نظرة مختلفة جدا جدا . |
Ben buradaki herkes kadar iyi bir kongre üyesi olabilirim. | Open Subtitles | سأكون بنفس كفاءة أي عضو كونغرس آخر هنا، حسناً؟ |
bir kongre üyesini öldürdüler. Bizi de öldürmeyeceklerine söz verebilir misin? | Open Subtitles | لقد قتلوا عضو كونغرس أتعدني بأنّهم لن يقتلونا أيضاً؟ |