Şimdi bilim insanları böyle bir kozmik çarpışmayı önceden engelleyecek teknolojiler üzerine çalışıyor. | Open Subtitles | العلماء يعملون في الوقت الحاضرعلى تطوير التقنيات لتسبق مثل هذه الضربة الكونية |
bir kozmik radyasyon dalgası bir nükleer patlamanın etkisini gösterebilir. | Open Subtitles | ماهو النجم الأزرق الذي يقصده هنود الهوبي ؟ قد يكون موجة من الإشعاعات الكونية التي يقول عنها بعض العُلماء |
Sonunda, bilim kurgunun malzemeleri bir kozmik gerçeğin cevabını bulmada bize bir yol gösterebilir. | Open Subtitles | في النهاية فإن اشياء الخيال العلمي قد تقودنا إلى الحقيقة الكونية |
Dünya, çoğu zaman büyük tehlikeler içeren korku dolu bir kozmik yolculukta. | Open Subtitles | تعتلي الأرض مركبة كونية مثيرة والتي غالبا ما تـنطوي على خطر شديد |
O zaman orada bir kozmik güç olduğuna dair bana inanmıyorsan... | Open Subtitles | إذا كنت لا تصدق أن هناك قوة كونية تتحكم في الأمر |
Bu nedenle biriyle seviştikten ardından ona karşı bu kadar güçlü bir kozmik birliktelik duygusu hissedersiniz. | TED | لهذا السبب تشعر بالإتحاد الكوني مع شخص ما بعد أن تمارس معه الجنس. |
Dünyanın tam merkezinde olan bir kozmik enerji görüyorsunuz. | Open Subtitles | اترى، إنه شكل من أشكال الطاقة الكونية التي تعيش في قلب الكون |
Robotlara, taşlara, herhangi bir şeye karşın, duyarlı insanları karakterize eden şey, duyarlı varlıkların ıstırap çekmesi, çekebilmesidir ve odaklanmaları gereken şey, gizemli bir kozmik dramada yerlerini bulmak değildir. | TED | ما الذي يميز الكائنات الحساسة في مقابل الروبوتات، الحجارة، أو أي شيء آخر، ان تلك المخلوقات تعاني، يمكنها أن تعاني، وما الذي يجب عليهم التركيز عليه هو عدم إيجاد مكانهم في بعض الدراما الكونية الغامضة. |
-Aslında, benimle ilgili olmayan bir kozmik felaketin tekrar araştırılması benim için rahatlatıcı. | Open Subtitles | وأنا لا علاقة لي في الكوارث الكونية |
Şu anda patlamaya hazır bir kozmik yaratıcılığın içindesin. | Open Subtitles | أنت داخل الخفقان رحم الكونية بالإبداع |
(Kahkahalar) Yani, içerisinde rol alabileceğimiz bir kozmik drama, büyük bir kozmik plan yok. | TED | (ضحك) أقصد، ليس هناك دراما كونية عظيمة، بعض الخطط الكونية العظيمة، التي لدينا دورٌ فيها. |
Başıboş bir gezegen, ölümcül bir kozmik tilt oyunundaymışcasına Merkür'e çarpıp, gezegenin dış katmanlarını parçalamış olabilir. | Open Subtitles | (ربما أن كوكباً شارداً إرتطم بـ(عطارد ففجر طبقاته الخارجية .في لعبة كرة المضرب الكونية القاتلة تلك |
ve tekrar 2-B bu çeşit bir kozmik jambalaya olduğu zaman, evren sana bir şeyler anlatmak istiyor demektir. | Open Subtitles | ومرة أخرى يا (تو بي) عندما يحدث لك ذلك النوع من الجمباليا الكونية -ربما أراد الكون إخبارك بشيء ما . |
Bu muazzam sayıdaki titreşen stringlerin biraraya gelerek oluşturduğu evren, çok büyük bir kozmik senfoni olarak düşünülebilir. | Open Subtitles | من خيوط التذبذب هذه, الكون يُمكِن أن يُفكَّر به كسيمفونية كونية كبيرة. |
Uranyum gibi ağır elementler yalnızca yıkıcı bir kozmik patlamayla üretilebilir. | Open Subtitles | فالعناصر الثقيلة كاليورانيوم من الممكن أن تُنتَج فقـط بحادثة إنفجار كونية كارثيـة |
İğrenç bir kozmik şaka bu. Evren bana karşı komplo kuruyor. | Open Subtitles | إنها مزحة كونية لعينة ، إن الكون يتآمر ضدي |
Fakat gerçekten tüm yumurtaları tek bir kozmik sepete koymuşuz. | Open Subtitles | ولكن بكل صدق لقد وضعنا كل بيضنا في سلة كونية واحدة |
Sonsuz bir kozmik toz yağmurunun altında, hava polenlerle, diğer gezegenlerden mikro elmaslar ve değerli taşlarla ve süpernova patlamaları ile dolu. | TED | تحت مطر لا نهائي من الغبار الكوني الهواء مليء بحبوب اللقاح، ماسات ومجوهرات صغيرة من كواكب أخرى، وانفجارات السوبرنوفا. |
Şimdiye kadar böyle bir kozmik yankı bulamadık. | TED | ومع ذلك، حتى الآن لم نجد هذا الصدى الكوني. |