ويكيبيديا

    "bir kulüpte" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في ملهى
        
    • في نادي
        
    • في النادي
        
    • في نادٍ
        
    • في ناد
        
    • نادي في
        
    Evet, şurada, iki adım ötede bir kulüpte, ismi Gurugu. Open Subtitles أجل .. فقط هنا في مكان قريب. في ملهى إسمه جوريجو.
    Benim yüzümden kadın öğretmenlik kariyerini kaybetmiş ve şimdi de Van Nuys'da adi bir kulüpte dans edip beş para etmez bir motelde yaşıyor. Open Subtitles لان بسببي,فقدت المراة مهنتهاً كمعلمة وانه ترقص الان في ملهى رخيص وتعيش في احداً النزل السيئة
    Böylece ona bir kulüpte bir vestiyer işi ayarladım. Open Subtitles لذا فقد حصلت على عمل بحجرة المعاطف في نادي
    bir kulüpte, DJ'li bir parti istiyorum. Open Subtitles أريد حفلة حقيقية في نادي مع مشغل اسطوانات
    Biliyorsun, burada araba satışında çalışmasının tek nedeni geceleri bir kulüpte şarkı söyleyebilmesi. Open Subtitles السبب الوحيد لعملها هنا كبائعة سيارات هو أنها تستطيع العمل مساءً في النادي.
    Gün doğumuna kadar bir kulüpte takılmışlar. Open Subtitles 00، وتسكّعوا معاً في النادي الليلي حتى بزوغ الفجر.
    Babam evde hiç küfür etmezdi yani onu böyle küfür ederken görmek kendimi özel bir kulüpte gibi hissettirdi. Open Subtitles لم بكن أبي يتقول كلاماً سيئاً في المنزل لذا عندما سمعته شعرت كأنني في نادٍ سرّي
    Vergi kayitlarina göre su an Atlantic City'deki bir kulüpte çalisiyor. Open Subtitles تظهر سجلات الضرائب انها تعمل حاليا في ناد , في اتلانتيك سيتي
    Sadece Paris'e gitmiş olduğumuza ve tüm zamanımızı Marey'deki izbe bir kulüpte geçirdiğimize inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع التصديق اننا كنا في باريس سوية وقضينا كل الوقت في ملهى في ماريه
    Geldiğinizden beri merkezdeki bir kulüpte vurulma olayı oldu ve Küçük Havana'da yaklaşık 20 bölgeyi ihlal ettim. Open Subtitles مذ وصولكما الى هنا وبدأ اطلاق نار في ملهى وسط المدينة وتم تقديم ما يقارب على 20 قضية تعدي على ممتلكات عامة
    Beni bir kulüpte şarkı söylerken gördü. Öyle tanıştık. Open Subtitles رآني أغني في ملهى وقد تعارفنا بهذا الشكل
    bir kulüpte telefonum çalındı, şimdi de kayboldum. Open Subtitles لقد سرق هاتفي في ملهى ليلي و الآن ضللت طريقي.
    Marquee. Yanlış. Cumartesi günü asla bir kulüpte görülmemelisiniz. Open Subtitles خطأ، يجب أن لا تكونوا في نادي ليلي ليلة السبت
    Porto Grande'de bir kulüpte şarkı söylüyor. Open Subtitles الغناء في نادي بورتو في غراندي.
    Eğer bir adam ile bir kulüpte ya da spor salonunda karşılaşırsam: "Bak, eminim çok iyi birisindir." Open Subtitles إن إلتقيت رجلاً في نادي أو صالة رياضة: "أنا واثق من أنك لطيف،
    Şehirdeki bir kulüpte düğün prova yemeğine katılıyorlar gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنهم يحضّرون لبروفة عشاءِ زواجهم. في النادي الريفي.
    Yani bir kulüpte çalıyorsun ve sana ödeme yapıyorlar. Open Subtitles أنّكِ غنّيتي في النادي ودفع لكِ بعض الأشخاص من أجل أن تُغنّي هناك
    Hep yerli halk oyunu denemek istemişimdir, bu yüzden bende bizim için bir kulüpte rezervasyon yaptırdım. Open Subtitles لقد أردت دائما في محاولة الرقص خط البلاد، لذلك أنا جعلنا هذا التحفظ في النادي.
    Squash* oynayabildiği veya yiyebildiği bir kulüpte. Open Subtitles إنه في نادٍ ما ، حيث يُمكنك أن تأكل الإسكواش أو تلعب الإسكواش
    Örneğin, patronunla bir kulüpte 9.45'e kadar ne yapıyordun? Open Subtitles مثلاً، ماذا كنت تفعلين في نادٍ ما معمديركحتى... العاشرة إلا الربع ...
    Edinburgh adındaki bir kulüpte. 8. ve 54. caddenin arasında. Open Subtitles في ناد يسمى إدنبرة عند تقاطع الشارع الثامن و الخامس و الأربعين
    Itaewon'da bir kulüpte merdivenlerde bilinçsiz halde bulunmuş. Open Subtitles وُجِدَ غير واعٍ على سلالم نادي في إيتوان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد