ويكيبيديا

    "bir kuvvet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قوة
        
    • نقطة قوّة
        
    Charles besin zincirinin Dünyadakiler için olduğu kadar dünya dışı yaşam için de var olan bir kuvvet olduğuna inanıyor. Open Subtitles يعتقد تشارلز أن السلسلة الغذائية هي مجرد حقيقة من أجل قوة حياة الكائنات الفضائية كما هو الحال بالنسبة الى الأرضيون.
    Görüyorsunuz ki, hepimiz kütleçekimin tek bir şey yapan bir kuvvet olduğu fikrine alışkınız, cisimleri birbirine çektiği fikrine. TED كما ترون ، فقد تعودنا ان الجاذبية هي قوة تفعل شيئاً واحداً فقط تسحب الاشياء مع بعضها
    Newton der ki; duvar da size karşı eşit ve ters bir kuvvet uygular. TED وقانون نيوتن ينص على أن الجدار سيبذل قوة في الإتجاه المعاكس مساويه و معاكسة
    "Eğer fazladan bir kuvvet daha tanımlamak istiyorsam, belki fazladan bir boyuta daha ihtiyacım vardır." TED حيث قال: إن كنت أريد شرح قوة إضافية أخرى، ربما أحتاج لبعد إضافي آخر.
    Aynı zamanda dinin aşırıcılığa karşı baskın bir kuvvet olmasına ihtiyacımız varken o, ikinci bir tehlike akımıyla uğraşıyor, buna dini rutin-cilik diyorum. TED في نفس الوقت الذي نحتاج فيه للدين لنكون قوة تواجه التعصب، فهي تعاني من توجّه خبيث آخر، ما أسميه حركة التضامن الدينية.
    O, doğru kullanılmadığında deflasyona neden olan bir kuvvet. TED هي قوة إنكماشية إذا لم يتم التعامل معها بصورة صحيحة.
    Hala küçük bir kuvvet. Tahminen biraz daha adam bekliyorlar. Open Subtitles -مازالوا قوة صغيرة و افترض انهم ينتظرون مزيدا من الرجال
    Bu görüşe göre gezegenleri Güneş'in çevresinde tutan bir kuvvet olmalıydı. Open Subtitles وهذا يؤكد اعتقاده القديم أنه توجد قوة ما فى الشمس تجعل الكواكب متصلة بها
    Evrende güçlü şeytani bir kuvvet var ve bu Kanal 8'de yaşıyor. Open Subtitles هنالك قوة شر مظلمة في الكون. وتعيش في القناة الثامنة. ولقد رأيت ذلك بعيني،
    Eminim iyi silahlanmış bir kuvvet bu işi başaracaktır. Open Subtitles و أن على يقين أن قوة مسلحة جيدا يمكنها النجاح فى المهمة
    Mıknatıslar farklı bir kuvvet taşırlar, elektromanyetik kuvvet. Open Subtitles المغناطيسات تحمل قوة مختلفة, القوة الكهرومغناطيسية.
    Los Angeles Polisi ve Şerif'in oluşturduğu gönüllü bir kuvvet. Open Subtitles من الشرطة المحلية و قوة الدفاع ومن مكتب الضابط
    Yeraltına inen su, yeni ve daha aşındırıcı bir kuvvet sergilemeye başlar. Open Subtitles فيالوقتنفسهتحت الأرض، تأخذ المياه قوة جديدة أكثر تأكلية.
    Tenis topuyla böylesine bir hasar verebilmek için bayağı büyük bir kuvvet uygulanması gerekir. Open Subtitles لا بأس به من قوة أن تسبب أن الكثير من الضرر مع كرة التنس.
    Sadece bir koloni adına değil, tüm 13 koloni adına hareket eden bir kuvvet! Open Subtitles أي يمثل قوة ليس لمستعمرة واحدة ولكن لـ 13 مستعمرة
    Antik çağlarda, sadece "kader" hariç, Zeus'tan daha güçlü bir kuvvet yoktu. Open Subtitles في الماضي لم تكن هناك قوة أعظم من زيوس إلا شيء واحد القدر
    Bu bağlamda, hesaba katılması gerek bir kuvvet olabilir. Open Subtitles في الامتحان الحقيقي قد يكون قوة لا يستهان بها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد