Bir saniye için, çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن. |
Ama şimdi, Oakland, Kaliforniya'da hızla kentleşen bir mahallede kendi evim var. | TED | لكن الآن، أملك منزلاً في حي سريع التطور في أوكلاند، في كاليفورنيا، |
Bir keresinde çok kötü bir mahallede arabamın lastiği patlamıştı. | Open Subtitles | أتذكر ماحصل لي مرة, ثُقب إطاري في حي سيئ جداً |
Peki ya benim, geceleri rahatça yürüyebileceğim bir mahallede yaşayabilme hakkım? | Open Subtitles | ماذا عن حقي بالعيش في حيّ يمكنني السير في شوارعه ليلاً؟ |
Böyle bir mahallede takılmak ölüm fermanını yazmak demek. | Open Subtitles | التسكّع في حيّ هكذا وسيلة سريعة لتظهري في صفحات النعيّ |
Başka bir mahallede arkadaşlarından kiliselerinden, yaşamlarından uzak kalacak ya da sokakta kalacaklar. | Open Subtitles | أو من حي آخر بعيد عن أصدقائهم كنائسهم حياتهم , أو في الشوارع |
Pek tutulmayan bir mahallede üç yıllık kira anlaşması yaptım. | Open Subtitles | كان عقد لمدة ثلاث سنوات في حي غير مرغوب فيه |
Zorlu bir mahallede yetiştim. Evde çok fazla vakit geçirdim. | Open Subtitles | لقد تربيت في حي قاسِ وقضيت الكثير من الوقت بالمنزل |
Katı kuralların hakim olduğu bir mahallede yetiştim. | TED | لقد نشأت في حي تسوده رقابة أمنية شديدة. |
Pis bir mahallede oturuyor ve evinin her tarafı dökülüyor. | Open Subtitles | لديها طفلان صغار وتعيش في حي متهاوي ومنزلها ينهار |
İyi bir mahallede yaşayabilmek, çocukları her yaz tatile çıkarmak için "yıka giy" kıyafetler giydim. | Open Subtitles | لقد لبست المستعمل لكي نتمكن من العيش في حي راقٍ لكي نتمكّن لأخذ الأولاد في إجازة كل صيف |
Normal bir mahallede başıboş dolaşan bir evcil kedinin küçük ölçekli bir ekolojik felakete eşit olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعرف ان هرة أليفة طليقة في حي عادي هي مماثلة لكارثة |
Ama bu hafta alışverişimi daha iyi bir mahallede yapacağım. | Open Subtitles | ولكن سأحصل عليها فقط في البقاله في حي أفضل من هذا الاسبوع |
- Çocuklarla dolu bir mahallede fazla hızlı sürmüyor musun sence de? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنه يمكنك القيادة بسرعة عالية في حي مليء بالسكان |
Sadece bilmiyorum ki, çocuğumuzun böyle bir mahallede yaşadığını hayal edemez misin? | Open Subtitles | لا أعلم، ألا تستطيع أن ترى طفلنا في حي مثل هذا؟ |
Bakın güzel bir mahallede oturuyoruz iyi komşular edinmek istiyoruz en azından bunu yapabiliriz değil mi? | Open Subtitles | انظر، نحن في حي جميل. و نريد أن نكون جيران جيدون. هذا أقل ما يمكننا فعله، كما تعلم؟ |
Eğer beyaz insanlarla dolu bir mahallede yaşasaydın ve bir kardeşin olsaydı, onu tanırdın herhalde, değil mi? | Open Subtitles | إن كنت تعيش في حيّ قوقازي وكان يسكنه أسود ولد العم، |
Demek istediğim ikinci bi şansa ihtiyaçları varsa, iyi bir mahallede yaşamak onlar için daha iyi olmaz mıydı? | Open Subtitles | ،أعني، لو كانوا قد قضوا مدة عقوبتهم .. ويحتاجون إلى فرصة ثانية ألن يكون من الأفضل لهم أن يمكثوا في حيّ لطيف؟ |
Senin gibi güzel bir kızın böyle bir mahallede ne işi var? | Open Subtitles | إذًا، ماذا تفعل فتاة جميلة مثلكِ في حيّ مثل ذلك؟ |
Hep böyle bir mahallede oturmak istemiştim." | Open Subtitles | لطالما أردت أن أعيش في حيّ معك |
Fakir bir mahallede büyümüş, annesi sürekli çalışıyor. | Open Subtitles | وقال انه يأتي من حي فقير، والدته تعمل في كل وقت، |