Yani, örneğin, bir lastikçide ele geçirilen, çok sayıda banknotun önemi, bir markette ele geçirilen tek banknottan daha azdır çünkü, arabana lastik almak için şehrin diğer ucuna gitmen gerekebilir. | Open Subtitles | إذن، على سبيل المثال، فإن عملتان أو ثلاث تظهر في محل للإطارات ربما تكون أقل أهمية من الواحدة التي تكون في سوق مركزي فلربما يسافر أحدهم سالكا طريقا عبر القرية للإطارات |
Ama şimdi bir markette çalışıyor ve tuvalet kağıtlarını değiştiriyorum. | Open Subtitles | والآن أنا أعمل في سوق وأغير ورق المراحيض |
Dün Bağdat'ta bir markette yetmiş kişi öldü. | Open Subtitles | سبعون شخص قتلوا في سوق في بغداد الأمس |
Lise diplomamı zar zor aldım, bir seri katili hamile bıraktım ve şimdi de bir markette paketçi olarak çalışan yalnız bir babayım. | Open Subtitles | بالكاد حصلت على شهادة الدبلوم، اقمت علاقة مع سفاحة الان انا اب وحيد اعمل على التوضيب في محل البقالة |
Dmitri'nin nöbetçileri tarafından eski bir markette yakalandılar. | Open Subtitles | و تم القبض عليهم في محل البقالة القديم من قبِل حرًاس ديمتري |
Şu an bir markette kendime amelihat yapmak için tirbüşon alıyorum. | Open Subtitles | أنا في البقالة أشتري مثقاب لإجراء عملية لنفسي |
Sen bir markette her zaman iş bulursun. | Open Subtitles | تستطيعين دائماً أن تجدي عملاً في البقالة. |
Çok farklı yiyeceklere sahibiz. Büyük bir markette ortalama 30 bin çeşit yiyecek var. Ancak bu yiyeceklere olan güvenimiz azalıyor ve bu yiyecekleri market raflarına kadar getiren kişilere de güvenimiz azalıyor. | TED | لدينا مختلف الأغذية، 30,000 نوع غذائي في متجر بقالة كبير، لكننا لا نثق في هذه الأطعمة. ولا نثق في الأطراف التي تضع هذه الأطعمة على الرفوف. |
Biraz, ama ama bir markette çalışan herkesin hayalini gerçekleştirmek üzereyim: | Open Subtitles | هذا حلم كلّ من عمل في متجر بقالة "وهو الفوز بـ "الكيس الذهبي |
- bir markette çalışıyorsun, tamam. | Open Subtitles | انت تعمل في سوق, حسنا لطيف |
Her zaman Paris'te bir markette aynı bagete uzanırken karşılaşacağımızı hayal ederdim. | Open Subtitles | كل مرة تدربت على هذا في ذهني كنا في سوق بـ(باريس) وكلانا مد يداه لنفس رغيف الخبز |
- bir markette kasiyer olabilirim. - Dalga mı geçiyorsun? | Open Subtitles | ... عرفت انه يحتاجون لمحاسب في البقالة هل تمازحيني ؟ |
Dün bir markette öldürülmüş. | Open Subtitles | قـُتِل البارحة في متجر بقالة |