ويكيبيديا

    "bir markette" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في سوق
        
    • محل البقالة
        
    • في البقالة
        
    • في متجر بقالة
        
    Yani, örneğin, bir lastikçide ele geçirilen, çok sayıda banknotun önemi, bir markette ele geçirilen tek banknottan daha azdır çünkü, arabana lastik almak için şehrin diğer ucuna gitmen gerekebilir. Open Subtitles إذن، على سبيل المثال، فإن عملتان أو ثلاث تظهر في محل للإطارات ربما تكون أقل أهمية من الواحدة التي تكون في سوق مركزي فلربما يسافر أحدهم سالكا طريقا عبر القرية للإطارات
    Ama şimdi bir markette çalışıyor ve tuvalet kağıtlarını değiştiriyorum. Open Subtitles والآن أنا أعمل في سوق وأغير ورق المراحيض
    Dün Bağdat'ta bir markette yetmiş kişi öldü. Open Subtitles سبعون شخص قتلوا في سوق في بغداد الأمس
    Lise diplomamı zar zor aldım, bir seri katili hamile bıraktım ve şimdi de bir markette paketçi olarak çalışan yalnız bir babayım. Open Subtitles بالكاد حصلت على شهادة الدبلوم، اقمت علاقة مع سفاحة الان انا اب وحيد اعمل على التوضيب في محل البقالة
    Dmitri'nin nöbetçileri tarafından eski bir markette yakalandılar. Open Subtitles و تم القبض عليهم في محل البقالة القديم من قبِل حرًاس ديمتري
    Şu an bir markette kendime amelihat yapmak için tirbüşon alıyorum. Open Subtitles أنا في البقالة أشتري مثقاب لإجراء عملية لنفسي
    Sen bir markette her zaman iş bulursun. Open Subtitles تستطيعين دائماً أن تجدي عملاً في البقالة.
    Çok farklı yiyeceklere sahibiz. Büyük bir markette ortalama 30 bin çeşit yiyecek var. Ancak bu yiyeceklere olan güvenimiz azalıyor ve bu yiyecekleri market raflarına kadar getiren kişilere de güvenimiz azalıyor. TED لدينا مختلف الأغذية، 30,000 نوع غذائي في متجر بقالة كبير، لكننا لا نثق في هذه الأطعمة. ولا نثق في الأطراف التي تضع هذه الأطعمة على الرفوف.
    Biraz, ama ama bir markette çalışan herkesin hayalini gerçekleştirmek üzereyim: Open Subtitles هذا حلم كلّ من عمل في متجر بقالة "وهو الفوز بـ "الكيس الذهبي
    - bir markette çalışıyorsun, tamam. Open Subtitles انت تعمل في سوق, حسنا لطيف
    Her zaman Paris'te bir markette aynı bagete uzanırken karşılaşacağımızı hayal ederdim. Open Subtitles كل مرة تدربت على هذا في ذهني كنا في سوق بـ(باريس) وكلانا مد يداه لنفس رغيف الخبز
    - bir markette kasiyer olabilirim. - Dalga mı geçiyorsun? Open Subtitles ... عرفت انه يحتاجون لمحاسب في البقالة هل تمازحيني ؟
    Dün bir markette öldürülmüş. Open Subtitles قـُتِل البارحة في متجر بقالة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد