Neyse,Bence TV oldugu surece buyuk capta bir medya savasi istiyoruz. | Open Subtitles | إذن ، أعتقد ، بالنسبة للتلفاز نريد حملة إعلامية واسعة النطاق |
Ama onun korkunç bir medya fırtınasının ortasında kalmasına da izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكنني لن أسمح أن ينتهي به الأمر في وسط عاصفة إعلامية بشعة |
Suni bir dünyada yaşadığını bilmeyen bir kişinin anlatıldığı bir medya hicviydi. | TED | إنها هجاء وسائل الإعلام حيث يجهل شخص حقيقي إنه يعيش في عالم مصطنع. |
Hala faaliyette olan bir medya sistemleri kuruluşu işletiyordu bu beyefendi hala faaliyet gösteriyor. | TED | وكان يعمل على تنظيم وسائل الإعلام وهو لا يزال يعمل في مجال الأعمال، الرجل لا يزال يعمل في مجال الأعمال. |
Arkadaşlarım ve ben uzun zamandır bir medya transferi üzerinde çalışıyoruz | Open Subtitles | أنا وأصدقائي كنا نخطط لعمل نظام توصيل إعلامي منذ زمن طويل |
Bu teknoloji milyarderleri, bir medya kuramcısından kıyamet günü sığınaklarının yeri için tavsiye istiyorlardı. | TED | مليارديرو التكنولوجيا هؤلاء كانوا يطلبون نصيحة خبير إعلامي عن مكان بناء ملاجئهم في حالات الكوارث |
Geleneksel karantina tekniklerini kullanmalıyız. Ve sen de sıkı bir medya sansürü sağlamalısın. | Open Subtitles | لا علينا العمل على احتواء المرض ووضع تعتيماً إعلامياً على المسألة |
Bunu bizim için yapması için bir medya kuruluşuna ihtiyacımız yok. | TED | لا نحتاج لوسائل الإعلام لمساعدتنا للقيام بذلك. |
Orijinal içerik üretiyorsunuz, spor liglerine size orijinal içerik sağlaması için para veriyorsunuz, buna karşı reklamlar koyuyorsunuz ve --bam artık bir medya şirketisiniz. | TED | أنت تنشئ محتوى أصلي، وتدفع للاتحادات الرياضية لتمنحك محتوى أصلي، وتدير دعاية ضدها، إذًا أنت شركة إعلامية. |
Günlük 1 doların altında para ile yaşayan her insan için bir medya haberi istiyorum. | TED | أود وسيلة إعلامية من أجل كل شخص على هذا الكوكب الذي يعيش علي أقل من دولار واحد يومياً. |
Bir radyo kanalından global bir medya imparatorluğu kuran sevilen girişimci Preston Blake 82 yaşında öldü. | Open Subtitles | مستكشف محبوب حول محطته الإذاعية إلى شركة إعلامية كبرى بريستون بليك الذى مات عن عمر يناهز الثانية والثمانين |
Bu, büyük bir medya şirketi ile telefonda mülakat demek. | Open Subtitles | حسناً ، لدي مكالمة خلال دقيقتين إنه مقابلة هاتفية مع وسيلة إعلامية رئيسية |
Sürecin ilerleyen dönemlerinde, bir medya yönetim merkezi açtık. | TED | في مكان ما على الطريق فتحنا مركزا لإدارة وسائل الإعلام. |
"Hey, General, bu beklediğimiz gibi değil. Bu bir medya olayı olmuş." | Open Subtitles | أنتِ أيّتها اللواء، ليس هذا ما كنّا نتوقّعه" "هذا حدث وسائل الإعلام |
Daniel a ne olduğunu bulacağım, gerçek ortaya çıkana kadar, her bir medya işini bunun içine sokmam gerekse bile. | Open Subtitles | أنا سوف أعرف ما حدث لدانيال، حتى لو كان ذلك يعني أدخال كل شيء من وسائل الإعلام في هذا حتى يتم كشف الحقيقة |
Çünkü hacker ünlü bir medya şirketi tarafından haber yapılmak istedi. | Open Subtitles | لأن القراصنة أراد أن أعلنت من قبل وسائل الإعلام الرئيسية. |
Şu anda bir medya karartması uyguluyoruz. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر، إننا نعمل تحت تعتيم إعلامي كامل. |
Nedeni de bu zaten efendim. Yönetimde bir medya uzmanına ihtiyacınız var. | Open Subtitles | حسناً, هذا بيت القصيد يا سيدي تحتاج إلى خبيرٍ إعلامي يتولّى زمام الأمور |
Allah aşkına o bir medya stajyeriydi. Ben deli miyim? | Open Subtitles | لقد كان إعلامياً مُتدرباً، أأنا مجنون؟ |
Görüyorum meşhur bir medya ünlümüz bizleri onurlandırmış... Ranger JJ McQuade. | Open Subtitles | أرى أننا حظينا بالشرف بوجود الوجه المفضل لوسائل الإعلام ، الجوال جي جي ماكوايد |