Kurbanla aramda bir mesafe oluşturmalıyım. Bu şekilde idare edebilirim. | Open Subtitles | أريد ان اخلق مسافة بيني وبين الضحية هذه طريقتي بالتعامل |
Elinde 20 kiloluk bir çocuk varken çok yüksek bir mesafe. | Open Subtitles | مسافة عالية للأسفل خصوصاً إن كان يحمل طفلاً يزن 50 رطلاً |
Şu an Thomas ile arasında sabit bir mesafe tutuyor. | TED | هو الآن يحافظ على مسافة ثابتة من توماس. |
Şüpheliye görsel temas istiyorum. Aranızda güvenli bir mesafe bırakın. | Open Subtitles | أريد إتّصالاً مرئيّاً مع الهدف، ولكن حافظوا على المسافة بينكم |
İlk kez insanların neredeyse çoğu şehirde yaşıyordu, doğayla aramızda büyüyen bir mesafe vardı. | TED | وللمرة الاولى، معظم الناس تقريبا عاشوا في مدن لذلك كانت المسافة تكبر بيننا وبين الطبيعة. |
Düzgün bir vücut pozisyonu ile gerçekten de ileriye doğru bayağı bir mesafe kaydedebiliyorum. | TED | بوضعية جسدية مناسبة ، أتمكن حقيقتاً من التقدم لأحصل على المزيد من المسافة |
Çoğunuz buraya gelebilmek için uzun bir mesafe kat ettiniz. | Open Subtitles | العديد منكم قد سافروا من مسافات كبيرة ليكونوا هنا، |
Bilirsiniz, 50 metre uzun bir mesafe olabilir, eğer tamamen açıkta iseniz, ama sığınağa varmayı başardık. | TED | كما تعلمون 50 مترا يمكن أن تكون مسافة طويلة إذا كنت مكشوفا تماما. لكننا تمكنا من الوصول للملجأ. |
Belirli bir mesafe içinde akıllı telefonu olan herhangi biri Cayla'ya bağlanabilir. | TED | يمكن لأي شخص يملك هاتفًا ذكيًا الاتصال بكايلا ضمن مسافة معينة. |
Bundan böyle, yazarlığa devam edebilmek için, kendimle, kitaplarıma halkın vereceği tepkiye dair endişem arasına güvenli bir mesafe koymalıyım. | TED | يتوجب عليّ، أن أجد نوعاً ما مسافة آمنة بيني، ككاتبة، وقلقي الطبيعي حول أي رد فعل سيكون لما أكتبه، من الآن فصاعداً. |
Çok geniş bir alanı kapsamıyor ama belirli bir mesafe içindeyse, sinyal veriyor. | Open Subtitles | مجالها ليس واسعا ولكن ضمن مسافة معينة يمكنها ان تتلقى الاشارات |
Bu arada, çok önemli bir şey var... onunla aranıza güvenli bir mesafe koyun... | Open Subtitles | في هذه الأثناء، ..هو مهمُجداً. بأنّك تُحاولُ الإبْقاء على مسافة آمنة. |
Bir donanma için bu uzun bir mesafe, Albay. | Open Subtitles | وهذه مسافة كبيرة لترسل فيها أسطولاً بحرياً |
Bir donanma için bu uzun bir mesafe, Albay. | Open Subtitles | وهذه مسافة كبيرة لترسل فيها أسطولاً بحرياً |
Yine de güvenilirliği artırmak için bir mesafe sensörü de ekledik. | TED | فقط في حالة، زيادة الموثوقية، أضفنا أيضاً مستشعر المسافة. |
Bakış yönünüzü ikinci kez bir mesafe tahmini almak için tekrar kullanabiliriz. | TED | يمكننا استخدام اتجاه نظرك مرة أخرى لتقدير المسافة للمرة الثانية. |
Sürücülüğün en temel kurallarından biri önümüzdeki arabayla güvenli bir mesafe bırakmaktır ve bu güvenli değil. | Open Subtitles | أحد أهم قوانين القيادة.. أن نتركَ مسافةً بيننا.. و بين السيارةِ التي أمامنا, و هذه المسافة غير كافية ابتعدي.. |
Dünya ile Güneş arasındaki mesafesinin 100 katından fazla bir mesafe. | Open Subtitles | أكثر بـ 100 مرة من المسافة بين الأرض و الشمس |
Hâlâ özel, ama aramızda çok büyük bir mesafe var. | Open Subtitles | .. هو مميز ، و لكن الان يوجد هذه المسافة الفاصلة بيننا |
Aramızda bir mesafe vardı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه كانت هُناك مسافات كبيرة بيننا فيما مضى |