Bu çok daha sıradan bir şey. Sevişmek isteyen bir milyarder. | Open Subtitles | هذا أكثر دنيوية ملياردير يريد التعرف على نساء |
Benimle evlenmek isteyen öylesine bir milyarder. Hepsi o. | Open Subtitles | ان ملياردير ما يريد الزواج مني ليس شخصاً مهماً |
Ahlaksız ya da değil, kamuoyunun ahlaksız olduğuna inandığı bir milyarder. | Open Subtitles | بليونير يعتقد العامّة أنّه فاسد, سواء أكان فاسداً أم لم يكن |
Tabii ki biliyorum. bir milyarder. Ve ünlü bir kadın avcısı. | Open Subtitles | طبعا , أعرف من هو بليونير وكلب صيد رئيسى |
Adaleti kendi eline alan, kişisel kan davası için zenci bir çocuğu duvara yapıştıran beyaz bir milyarder değilim. | Open Subtitles | ولست فتى أبيض مليارديراً يتولى تحقيق العدالة بنفسه، ويضرب فتى أسود بحائط بسبب ثأره الشخصي. |
Ben de herhangi bir milyarder gibi takıntılı ve inatçı olabilirdim ama biri bana söylediğinde, "Kral Çıplak" dediğinde bunun değerini bilirim. | Open Subtitles | قد أصير مهووسًا وعنيدًا بما أنّي البليونير المقبل. لكنّي أعي قيمة امرئ يقوّمني ويخبرني متى أنزع عنّي ثوب الامبراطور. |
Üç ay Sheldon'la Kuzey Kutbu'nda yaşadıktan sonra bir sonraki hayatımda hava filosu olan büyük penisli bir milyarder olurum. | Open Subtitles | فثلاثة أشهر في القطب الشمالي مع شيلدون تجعلني أولد من جديد بيليونيرا و بأجنحة |
Öyle bir milyarder ki. | Open Subtitles | ذلك جون غايج |
bir milyarder. Bir sey ifade tek güç bu mu? | Open Subtitles | صاحب ملايين ، الأموال هي ما تمثل القوة؟ |
Peki bir milyarder ile çiftçi çocuğu arasında ne gibi bir ortak nokta olabilir? | Open Subtitles | الآن، ما علاقة ملياردير مع فتى مزرعة بسيط؟ |
Yüksek teknolojide oyuncakları olan bir milyarder. Seni çok uzağa atabilecek muhteşem bir kadın. | Open Subtitles | ملياردير مع أدوات تقنية متطورة، وامرأة عجيبة ستذهلك بالتأكيد |
Görünüşe göre, arabam acımasız bir milyarder tarafından kaçırılmış. | Open Subtitles | من الواضح ، ان سيارة المدينة التي تَقلنِي قد أخذها ملياردير قاسٍ |
bir milyarder olarak bunu söylemek sizin için kolaydır. | Open Subtitles | الذي هو شيء سهل عليك قوله, لأنك ملياردير |
Tabii ki biliyorum. bir milyarder. Ve ünlü bir kadın avcısı. | Open Subtitles | طبعا , أعرف من هو بليونير وكلب صيد رئيسى |
O dünya çapında bir milyarder, ben ise tırnak yiyen bir gazete muhabiriyim. | Open Subtitles | أنه بليونير مشهور عالمياً و أنا مثيرة , ناذلة في التالون و مراسلة شعبية |
Hayır. Axe sıradan bir milyarder değil. Steven Birch hıyarından farklı o. | Open Subtitles | كلا، (أكس) ليس مليارديراً عادياً وهو ليس (ستيفن بيرتش) اللعين |
Charlie imdadıma yetişti, ceplerimi doldurabilecek deli bir milyarder. | Open Subtitles | قدمت (تشارلي) ليّ ترقية من خلال البليونير المجنون الذي سيملئ جيوبي. |
Üç ay Sheldon'la Kuzey Kutbu'nda yaşadıktan sonra bir sonraki hayatımda hava filosu olan büyük penisli bir milyarder olurum. | Open Subtitles | فثلاثة أشهر في القطب الشمالي مع شيلدون تجعلني أولد من جديد بيليونيرا و بأجنحة |
Öyle bir milyarder ki. | Open Subtitles | ذلك جون غايج |
bir milyarder. Bir şey ifade tek güç bu mu? | Open Subtitles | صاحب ملايين ، الأموال هي ما تمثل القوة؟ |