Ve yaptığımız şeylerden biri korkunun klasik bir modelini benimsemekti. | TED | واحد الامور التي نقوم بها هو اننا اخذنا نقوم بالتجارب على نموذج خوف اعتيادي |
Bu yansımayı gerçekleştirmek için önce biyolojik uzvumun matematik bir modelini geliştirdik. | TED | ولتحقيق هذا الانعكاس في الأول طورنا نموذج حسابي لطرفي الحيوي |
Bu da yüzümün bir modelini çıkartmamızı sağladı, ki bu harika bir şey. | TED | ساعدنا هذا على بناء نموذج لوجهي وهو بصراحة رائع جدًا. |
Ve bu bize üç boyutlu proteinin somut bir modelini ve nasıl kıvrıldığını, tüm geometrik inceliklerini verir. | TED | وهذا يعطينا نموذجا ملموسا للبروتين الثلاثيّ الأبعاد وكيفيّة انطوائه وكلّ التعقيدات الهندسيّة الرياضيّة. |
Çizdim ve kabataslak bir modelini çıkardım, uçan daireli çember bir gemi, çağ ötesi bir tasarım, aynı Uzay Yolu filmindeki USS Enterprise gibi. | TED | رسمت وابتكرت نموذجا خاما سفينة دائرية مع صحون مرفقة لها، تصميم مستقبلي للغاية يشبه إلى حد كبير شركة يو اس اس من ستار تريك |
Bu, yüzümün bir modelini yapmamızı sağladı. | TED | مكننا هذا من بناء نموذج لوجهي يبدو مثلي تمامًا. |
Burada çalışmak aylaklık etmek gibi- bilirsin, verimsizliğin bir modelini yaratmak gibi. | Open Subtitles | العمل هنا حول عمل أخطاء تعلم، وخلق نموذج لعدم الكفاءة. |
Michael Wright 20 yıldan fazla bir süre harcayarak orijinalinin bir modelini oluşturup çalışma şeklini anlamak için uğraştı. | Open Subtitles | قضى مايكل رايت أكثر من عشرين عاما يحاول عمل نموذج يشبه الأصلي ليفهم طريقة عمله |
Park departmanının küçük tahta bir modelini yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم في بناء نموذج من الخشب على شكل قسمنا |
Ben de dedim ki uzun süredir evrenin yeni bir modelini arıyorum. | Open Subtitles | لذا قلت أنني كنت أبحث لمدة طويلة عن نموذج للكون |
Artık bu tahminlerin modellemeye dayanmak zorunda olduğunu biliyoruz, yani sistemin yapay bir modelini oluşturmak, bu modelin benzerini yapıp daha sonra sistemi bu model üzerinden geleceğe yansıtmak gerekiyor. | TED | لذا نعرف الآن أنه ينبغي أن تكون التوقعات مبنية على أسس، وذلك يعني ابتكار نموذج صناعي للنظام ومحاكاة هذا النموذج ومن ثم تطبيقه في النظام لتوقع المستقبل من خلال هذا النموذج. |
Kazanan, bir bilişim grafik şirketi oldu. Şirket, maden alanının üç boyutlu bir modelini oluşturdu böylece yerin altına helikopterle ulaşılarak altının yeri tespit edilebiliyordu. | TED | الرابح كان شركة لرسومات الحاسوب التي قامت بإنشاء نموذج ثلاثي أبعاد للمنجم حيث يمكنك أن تحوم في الأسفل وترى أين يوجد الذهب. |
Cevabı muhtemelen odanın ölçekli bir modelini çizip ışığın yolunu takip ederek bulabilirsin. Ama güneş dakikalar içinde konumuna gelecek ve harcayacak zamanın yok. | TED | ربما تستطيع أن تجد الجواب من خلال رسم نموذج بياني للغرفة وتتبع مسار الضوء، لكن الشمس ستبقى في مكانها لدقائق معدودة فقط، وليس لديك وقت كافٍ لتضيعه. |
Bu program, Tooms'un diş röntgeninden faydalanarak, ...ağzının üç boyutlu bir modelini yapabilir. | Open Subtitles | هذا البرنامج يمكن أن يصنع نموذج ثلاثى الأبعاد لفم " تومز " من صورة الأسنان الإشعاعية |