Şimdi, eğer izin verirseniz, Mandarin Çincesi dersim var. Çok etkileyici Bir oğlan. | Open Subtitles | الآن هلا تعذروني لدي درس في أصول اللياقة الصينية إنه ولد مميز جداً |
Bir kere siz Fransız Bir oğlan değil, Arnavut bir öğrenci alacaksınız. | Open Subtitles | أولاً، لن تعول ولداً فرنسياً، بل ألبانياً |
16 yaşındaki Tyler Rogers adındaki Bir oğlan ona adadığı bir blog açmış. | Open Subtitles | أعني أن ولدا عمره 16 عاما إسمه تايلر روجرز كان يخصص مدونة لها |
Çok geri yaşına göre Akranı Bir oğlan çıkıverse | Open Subtitles | ليست متطورة حسب عمرها" "أذا ظهر فتى في نفس عمرها |
Bir oğlan çocuğu gibi ufak bir şeye bakmak için asla gözlüklerini kullanmazdı." | Open Subtitles | نادراً أو أبداً لم تنظُر من خلالها إلى أشياء صغيرَة مثلَ فتىً ما |
Bir ev vardı ve ufak Bir oğlan çocuğu vardı. | Open Subtitles | كان هناك هذا المنزل وكان هناك صبي صغير وعاصفة قادمة |
Bu 'gay Bir oğlan' ya da | TED | نحن لا نقول، " إنه صبي مثليّ الجنس" |
Küçük Bir oğlan, gerçekten de tehlikeli bir hayvan. | Open Subtitles | انه ولد صغير ياله من حيوان صغير |
Comet düze çıktı. Ve ilk yavru Bir oğlan. | Open Subtitles | الجراء خرجت من مرحلة الخطر والجرو الأول هو ولد |
O korkunç Bir oğlan. Sadece yazılı ödevi yapmak istemedi. | Open Subtitles | إنه ولد كريه , هو فقط لم يرد كتابة هذا الواجب |
Burada kabul edilebilir bir durum var; anatomiye ilgi duyan Bir oğlan çocuğu ve onun annesini görüyoruz burada. Böyle olmasa durum fena olurdu. | TED | هذا صادف أن يكون مقبولا-- إنه ولد صغير مهتم بالتفاصيل و هذه أمه. في مواقف أخرى لن يكون الأمر جيدا. |
O sadece ufak Bir oğlan. Korktu, hepsi bu. | Open Subtitles | إنه ولد صغير , لقد خاف هذا كل شيء |
Bir oğlan yetiştirirsen ve büyüyüp adam olursa onun güvende olduğuna inanırsın ve artık kalbinin kırılmayacağını düşünürsün. | Open Subtitles | عندما تربين ولداً ويصير رجلاً، تبدأي في الإعتقاد بأنه في امان وانك في أمان من الشعور بالحسرة. |
Her şey yolunda gidiyordu ta ki vaizin karısı iki yıl sonra Bir oğlan doğurana dek. | Open Subtitles | وكانت الأمور تسير على ما يرام, إلى أن أنجبت زوجة المبشر ولداً, بعد عامين. |
Herhangi Bir oğlan değil, nişanlısı. Başka nerede yatıracaktım, koltukta mı? | Open Subtitles | إنه ليس ولدا إنه خطيبها , ايا كان, ماذا سافعل احعله ينام على الاريكه ؟ |
Nasıl yetişkin olunacağını bilmeyen... benim hayatımı yaşıyormuş gibi yapan... sonra yapacağı şeyler için not alan... hala 13 yaşında Bir oğlan olduğumu düşünüyorum hep. | Open Subtitles | أشعر دوماَ بأني فتى في الثالثة عشرة لا يعرف كيف يكون ناضجاَ ويتظاهر بأنه يحيا حياتي ، يدون ملاحظات إلى أن يحين وقت يضطر فيه لفعل ذلك |
Bunun yanında aileme hiçbir şekilde beyaz Bir oğlan götüremem. | Open Subtitles | نعم وبالإضافة , مستحيل أن أحضر فتىً أبيض للديار لوالديّ |
Benim hatırladığım da; karar verebilmek için daima zaman isteyen küçük Bir oğlan. | Open Subtitles | أتذكر صبي صغير كان يضيع وقته في إتخاذ قراره |
Çok yakışıklı Bir oğlan. | Open Subtitles | إنه صبي جميل جداً |
Sadece Bir oğlan. | Open Subtitles | انه ولد اووو غريب |
Gördüğünüz gibi, Scott Bir oğlan. | Open Subtitles | c.arabicrlm; وكما ترون، فإن "سكوت" هو ولد. /c.arabic |
Altı yaşındayken, mahallemizde Bir oğlan vardı okuldan çıkmamı bekler ve beni döverdi. | Open Subtitles | عندما كان لدي 6 سنوات كان هناك طفل في حينا ينتظر خروجي من المدرسة ويضربني |
Üç hafta önce Bir oğlan doğurdu. | Open Subtitles | لقد أنجبت إبناً منذ ثلاثة أسابيع. |
Karnımda küçük Bir oğlan veya kız oturuyor. | Open Subtitles | هناك ولد صغير أو بنت صغيرة موجود في بطني |
Uzun bir kız, gözlüklü Bir oğlan ve yedek lastiğimi ısırıp delen bir bebek. | Open Subtitles | فتاة طويلة وصبي بنظارة وفتاة صغيرة عضت إطاري الاحتياطي فثقبته. |
Sırf normalsin diye Bir oğlan seni istemiyorsa başını dik tut ve olduğun kişi ile gurur duy. | Open Subtitles | ان كان صبي لا يحبك لانك سوية يمكنك فقط ان ترفعي رأسك وتفخري بمن انت |
Şu boyda Bir oğlan? | Open Subtitles | صبيًا صغيرًا بهذا الطول |