ويكيبيديا

    "bir olgu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ظاهرة
        
    Hepimiz ırkın toplumsal olarak inşa edilmiş bir olgu olduğunda anlaşabiliriz ama günlük yaşamımızda bunu görmek genellikle zordur. TED الآن، لنا أن نتفق جميعًا بأن العِرق ظاهرة من بناء المجتمع، ولكن، من الصعب أن نراها في حياتنا اليومية.
    Hayat, zaman ve uzay gibi yerel bir olgu değildir. Open Subtitles حسنا الحياة مثل الوقت و الفضاء انها ليست ظاهرة ملموسة
    Bunlar erteleme alışkanlığının küresel bir olgu olduğunu gösteren zirveler. TED هناك تموجات تظهر أن المماطلة هي ظاهرة كونية.
    uzlaşma sürecinde farkettiğiniz şey bunun neredeyse evrensel bir olgu olduğu oluyor. İronik olarak, farklılıklarımız ve bu farklılıklarla uzlaşmamız bizi birleştiriyor. TED ولكن إن بدأت بالتفكير بأن تجربة معالجة الاختلافات ضمن عائلتك هي التجربة التي يشير إليها العالم، عندها ستكتشف أنها تقريبًا ظاهرة كونية.
    Bu noktada dikkate değer ve mantığa aykırı bir olgu keşfedildi. Bilim adamları buna Travma Sonrası Gelişim diyor. TED حيث تم اكتشاف ظاهرة استثنائية وحدسية، والتي يسميها العلماء نمو ما بعد الصدمة.
    Aslında bu da anlaşılır bir durum çünkü umut soyut bir olgu, soyut bir kavramdır; somut bir kelime değil umut. TED وحتما هذا امرٌ منطقي فالامل هو ظاهرة مجردة .. فكرة مجردة انها ليست كلمة مبسطة او واضحة او معرفة
    Son zamanlarda gördüğümüz duygusal zorlukların sadece bir örneği olan bir olgu üzerine çalışıyorum TED مؤخرًا بدأت في دراسة ظاهرة ما تعد مثالًا واحدًا فقط للمحن العاطفية التي نراها
    Bana göre, yaşamın varlığı hayli abartılmış bir olgu. Open Subtitles حسب رأيي، وجود الحياة ظاهرة مبالغ في تقديرها
    Evrendeki bütün yıldızlar içinde yıldız ışığıyla beslenen ve muhteşem olduğunu söyleyebileceğimiz tek bir olgu yükselmektedir. Open Subtitles من كل النجوم في الكون نحن نعرف واحدة فقط حيث قد نشأت ظاهرة تتغذى على ضوء النجم
    Gerçek bir olgu o. Open Subtitles انها ظاهرة تُدرك بالحواس لكن الاجهزة التسجيل
    Uzun süredir bildiğimiz fakat bir türlü hakim olamadığımız bir olgu. Open Subtitles ظاهرة نعلم بها من زمن طويل, لكن لم نفهمها ابداً.
    Öldürücü uyurgezerlik çok açıklanmış bir olgu. Open Subtitles القتل أثناء المشي في النوم ظاهرة موثقة جيداً
    Örneğin, Suudi Arabistan'da Dinî Polis denen bir olgu vardır TED فعلى سبيل المثال في المملكة العربية السعودية .. يوجد ظاهرة تدعى " الشرطة الدينية "
    Bugün dünyayı değiştirebilen ve hali hazırda değiştiren bir olgu hakkında konuşmak istiyorum, bu olgunun adı halkın gücü. TED سأحاول أن أتحدث اليوم قليلا عن ظاهرة هذه الظاهرة تستطيع تغيير العالم و في الواقع هي تغير العالم، هذه الظاهرة تدعى سلطة الشعب.
    Benzer bir olgu, yarım düzine ülkenin demiryollarına ve multimodel koridorlara yatırım yaptığı Doğu Afrika'da başlıyor ki böylece kara ile sınırlı ülkeler ürünlerini piyasaya sürebilsinler. TED ثمة ظاهرة مماثلة تجري حاليا في شرق أفريقيا، حيث نصف دزينة من الدول يستثمرون في السكك الحديدية والممرات المتعدد الوسائط حيث تمكن البلدان غير الساحلية من إيصال بضائعهم إلى الأسواق.
    Yayınlandı ve nette gündem oldu ve şunu gösterdi ki; her gün online kadın düşmanlığı hepimizin yaşadığı bir olgu bütün dünyada yapılıyor ve kapsamı genişledikçe daha da kötü hale geliyor TED تم نشره وتداوله بشكل واسع، وأثبت أنه في كل يوم كراهية النساء على الانترنت هي ظاهرة يعاني منها الجميع، في جميع أنحاء العالم، وعندما تكون متعددة الجوانب، تكون أسوأ.
    Bu "çakışma yanılgısı" denilen bir olgu olarak bilinir. TED هذه ظاهرة تعرف بالمغالطة بالتزامن.
    Fakat bence bu dar tasarim gorusu nispeten yeni bir olgu, ve aslinda yirminci yuzyilin ikinci yarisinda ortaya cikti. Tasarim tuketimin araci oldu. TED باعتقادي أن هذه النظرة الضيقة للتصميم هي ظاهرة حديثة نسبيا وقد برزت في النصف الأخير من القرن العشرين حين أصبح التصميم أداة استهلاكية
    Aşk kadın için çok farklıdır, karmaşık bir olgu. Open Subtitles . الحب مختلف جدا للمراة انه ظاهرة معقدة
    Evet, folikül neojenez olarak bilinen tıbbi bir olgu. Open Subtitles نعم، هذه ظاهرة طبّية اسمها "استحداث تجديد الجريبات".

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد