Yeni bir organ takılan hastaların çok çabuk iyileşmesi hayret vericidir. | Open Subtitles | من المذهل كيف تتحسن حالات الناس فور حصولهم على عضو جديد |
Buradaki olay şu, eğer ölmüş ya da zedelenmiş bir organ varsa o organın dokusundan, bir posta pulunun yarısından biraz küçük bir parça alırız. | TED | إذاً فالمبدأ هنا هو: إذا كان لديك بالفعل عضو ميت أو معطوب، سنأخذ قطعة صغيرة جداً من هذا النسيج، أقل من نصف حجم طابع البريد. |
Nasıl oluyor da vücudunuzda beyin hariç herhangi bir organ hastalandığında sizin için üzülüyorlar? | TED | كيف يكون أي عضو في جسمك مُعرّض للمرض وتحصل على التعاطف، ماعدا الدماغ؟ |
Ve aniden, istese de istemese de, bir organ bağışçısı oluyor. | Open Subtitles | وفجأة , وهو متبرع بالأعضاء سواء أن أحب ذلك أم لا |
Ama Bay Wescott, sizin bir organ bağışçısı olmanız ihtimali var mı? | Open Subtitles | ولكن السيد يسكوت , هل أنت من قبل أي فرصة ل متبرع ؟ |
Yani beyin, aşırı derecede aktif bir organ olması nedeniyle etkili bir şekilde temizlenmesi gereken büyük miktarda atık üretir. | TED | أعني، المخ هذا العضو النشط للغاية ينتج في المقابل قدر كبير من المخلفات التي يجب التخلص منها تمامًا. |
İlacınız vücudunuz dışında oluşturulan ve vücudunuza yerleştirilen bir organ olabilir mi? | TED | هل يمكن أن تكون المعالجة عن طريق عضو صُنع خارج الجسم و من ثم زُرع داخله؟ |
Bana göre tek bir organ hedef alınırken, tüm vücudun tedavi edilmesi mantık dışıdır. | TED | بالنسبة لي،يبدو متوقع جداًَ أن يتم علاج الجسم بأكمله لاستهداف عضو معين. |
Dev gibi bir fiziği olan ve doğanın kendisine damızlık bir... atınkine benzer bir organ bahşettiği 40 yaşında bir adam. | Open Subtitles | رجل من حوالي 40، طويل القامة 'وهبت مع عضو هائلة. |
Bu aslında, yeni bir organ beynin yeni bir bölümü. | Open Subtitles | ولكنة في الحقيقة عضو جديد جزء جديد من المخ |
Hey, dostum, ne okuyorsun? Şunu dinle. bir organ tarafından... yazılmış bir makale. | Open Subtitles | إستمع لهذا ، إنها مقاله مكتوبه من كل عضو في الجسد لصاحبه |
Ve... gizemli bir şekilde hayati bir organ yerine bacağından vurulduğundan beri | Open Subtitles | بما أنه أصيب بشكل غامض في الرجل... و ليس في عضو حيوي |
Karşılaştırma yaptığım DNA bir organ vericisinden olabilir. | Open Subtitles | الحمض النووي الذي فحصته ربما يكون من عضو المتبرع |
Ayakkabının üstündeki de o işte. Pıhtılaşmış bir organ. | Open Subtitles | وتخثّرت حال ملامستها الفورمالين، هذا ما يوجد على حذائكَ، عضو متخثّر |
Yemin ederim bu şehir başarısız bir organ naklinde olduğu gibi beni kabul etmemeye başladı. | Open Subtitles | أقسم ، هذه المدينة بدأت ترفضني، كأنني عملية زرع عضو فاشلة |
Muazzam karmaşıklıkta bir organ ki onu baş döndürücü buluyorum. | Open Subtitles | عضو بهذا التعقيد المُذهل الى درجة أنني أنا أجده مُحيّر جداً |
Kalp, şaşırtıcı derecede zayıf bir organ... Yine de güçlü bir hayat sembolü. | Open Subtitles | عضو هزيل بشكل لافت،القلب،مع ذلك ياله من رمز قوي للحياة |
Bizim kurbanımız, Nina Getz'e yaklaşık iki ay önce bir organ vericisinden deri dokuları nakledilmişti. | Open Subtitles | الضحية نينا جيتز- كانت ترقع الجلد من متبرع باعضائه قبل حوالي شهرين. |
Hadi Harry, sana uyumlu bir organ gerekiyor. | Open Subtitles | هيا "هاري" نحتاج الى متبرع متطابق جينياً |
Vücudumuzda en az beyin kadar ağır, bazı yönleriyle kim olduğumuz açısından da önemli olan, hakkında çok az şey bildiğimiz ve böylesine görmezden gelinen bir organ olduğunu hayal edin. | TED | لكن تخيّل لو كان هناك عضو مهمل في أجسامنا وكان وزنه يساوي وزن الدماغ وبطريقة ما كان هذا العضو بنفس الأهمية لنا ، لكننا كنا نعرف القليل جدا عنه وتعاملنا معه باستخفاف. |