ويكيبيديا

    "bir otel odasında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في غرفة فندق
        
    • في غرفة الفندق
        
    • غرفة فندق في
        
    • فى غرفة الفندق
        
    • فى غرفة بفندق
        
    • غرفة في فندق
        
    • بغرفة الفندق
        
    • بغرفة فندق
        
    Birisi, bir otel odasında fotoğraflarını çekmiş ve sen hap kullanıyorsun. Open Subtitles شخص ما التقط صور لك في غرفة فندق وأنت تتعاطى المخدّرات
    Cannon'ın bir otel odasında bir öğrenci ile görülmesi kovulması için yeterli olmalı Open Subtitles مجرد القدوم لمقابلة طالب في غرفة فندق لابد أن يكون كافيا لطرد كانون
    Portland'da bir otel odasında tek başına, arkadaşsız, yalnız başına oturmak... Open Subtitles جالسا في غرفة فندق في بورتلاند بمفردك تماما، بلا أصدقاء، وحيدا
    Bense bir otel odasında onun kız kardeşini becerdim. Open Subtitles وخنتها من ورائها مع أختها في غرفة الفندق
    bir otel odasında bileklerini kesti Khao San Caddesinde. Open Subtitles بلى, لقد قطع معصميه فى غرفة الفندق فى شارع كاو سان
    bir otel odasında, yastıksız, perdesiz, TV'siz. Open Subtitles فى غرفة بفندق بلا وسائد، أو تليفزيون أو ستائر
    600 mil uzakta Melbourne'de hayata gözlerini yumduğunda ben Sydney'deki bir otel odasında duş alıyordum. TED كنت استحم في غرفة في فندق في سيدني في الوقت الذي ماتت فيه على بعد 600 ميل في ميلبورن.
    Vay, beni bir otel odasında seks yapmadan evvel terk edip giden ilk erkek de buradaymış. Open Subtitles حسناً,أليس أنت الرجل الوحيد, الذي رحل عني بغرفة الفندق قبل ممارسة الجنس
    Ben, bir otel odasında fahişe beklediğini karına söylemeyecek olan kişiyim. Open Subtitles أنا التي لن تخبر زوجتك أنّك بغرفة فندق بإنتظار عاهرة.
    Buffalo'da olmaktan kötü bir şey varsa o da bir otel odasında parmağını göt deliğine daha ne kadar sokabileceğini öğrenmeye çalışmaktır. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يعد أسوء من التواجد في بافلو هو التواجد في غرفة فندق محاولاً إيجاد إلى أي مدى تستطيع إدخال أصبعك
    Boston'da bir otel odasında uyandım, aklımda tek şey vardı: Diş ağrısı. TED أستيقظ في غرفة فندق في بوسطن ولا أفكر سوى بشيءٍ واحد ألم أسناني.
    Ama çok romantik tanımadığın biriyle bir otel odasında Bulunmak çok heyecan verici. Open Subtitles لكن من الرومانسي أن تقابلي شخصاً لا تعرفيه في غرفة فندق
    FBI' ya göre ölü bulundu iki gün önce bir otel odasında. Open Subtitles انهم وجدوا جثته اول امس في غرفة فندق في الصباح الباكر
    - Seninle bir otel odasında kalamam. Open Subtitles لا يمكنني أن أبقى في غرفة فندق معك؟ لمَ لا؟
    Ben Gruber' in arkadaşı beş gün önce New York City'de bir otel odasında vurulmuş olarak bulundu Open Subtitles شريك بن غروبر وجد ميتا من اثر طلقات في غرفة فندق في نيويورك قبل خمسة أيام
    Bütün gün bir otel odasında kalıp vide oyunu oynamaktan başka bir şey yapmadık. Open Subtitles مكثنا في غرفة الفندق طوال الوقت ولعبنا بالعاب الفيديو
    - Evet, bir keresinde bir otel odasında taratmıştım. Open Subtitles أتعرف، لقد تفقدته ذات مرة .في غرفة الفندق
    Bilirsin, soğuk ve sisli olacak. Tüm gün bir otel odasında kalacağım. Open Subtitles أتعلمين، سوف يكون هناك صقيع و ضباب و سأكون فى غرفة الفندق كل يوم
    Lobos ve bir çanta dolusu parayla bir otel odasında oturuyorum. Open Subtitles أنا فى غرفة بفندق مع لوبوس اللعين وحقيبة مليئة بالأموال
    Dediklerine göre... Gazetede onun bir bir otel odasında bulunduğu yazıyordu...parçalanmış olarak. Open Subtitles حسنا ، لقد قالوا ، حسنا ، الجريدة قالت أنها وجدت في غرفة في فندق
    Eğer bir otel odasında olsaydık ve sen de oda servisinden bir şey isteyebilecek olsaydın çikolatalı pasta, çilek ya da sıcak bal. Open Subtitles لو كُنا بغرفة الفندق و كانَ لكِ أن تطلبى شيءً من خدمات الغرف. أستكونكعكةالشيكولاتة،أم مخفوقالفراولة، أم العسل الدافيء؟
    Ajanlar içeri girdiğinde Felipe Lobos'la bir otel odasında duruyordu. Open Subtitles لقد كان جالساً بغرفة فندق مع فليبى لوبوس حينما دخل العُملاء للغرفة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد