Bütün kariyerinde tutunamayan adamın biri bir oyunda 2 kere tutunuyor. | Open Subtitles | شاباً لم يتعثر في كامل مهنته أخفقى مرتين في لعبة واحدة |
Onu mahveden bir oyunda tutmak için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | تمكّنت من جمع شتات نفسه وإبقائه في لعبة أبقته تعيساً |
Benim fikrim bir oyunda birisini geçtiğinizde kaybedebileceğinizdir. Ve yenildiğinizde kazanabilirsiniz. | TED | إن فكرتي هي بأنك يمكن أن تخسر عندما تحرز نقاط في لعبة ما. ويمكنك أن تفوز حينما يتفوق عليك أحد بالنقاط. |
Otel tiyatrosundaki bir oyunda yıldızı parlamıştı. | Open Subtitles | قامت بدور البطولة في مسرحية في مسرح الفندق |
Tüm bunlar bir oyunda toplanırsa hiçbir yere varamazsınız. | Open Subtitles | لن تفلتي من كل ما في المسرحية |
Hiç bir oyunda akıllıca davranan birini gördün mü? | Open Subtitles | هل سبق ورأيت أحدهم فى مسرحية يمثل أنه ذكى ؟ |
bir oyunda dört kere üçlü yapabilen tek adam. | Open Subtitles | والوحيد الذى حقق 4 أهداف فى مباراة واحدة |
Nasıl attığını gördüm. Ama bir oyunda atmaktan baska şeyler de var. | Open Subtitles | رأيت أنكم تجيدون التسديد على السله ولاكن اللعبه تتخطى ذالك |
bir oyunda görmüştüm. Görüyor musun Sam, olay şu. | Open Subtitles | لقد رايت ذالك بمسرحية اترين سام, اليك ما اري |
Tamam. Seni başka bir oyunda görebilecek miyim? | Open Subtitles | حسنا، لكن آمل ان ارائك في لعبة اخرى ان امكن |
İyi algının çok önemli olduğu bir oyunda, insan üstü görüş sahibi olmak bir performans arttırması olmuyor mu? | Open Subtitles | في لعبة تعتمد على ..عمق النظر ألا يعتبر البصر الخارق منشطات؟ |
bir oyunda ya da kavgada kaybettiklerinde deliye dönerler. | Open Subtitles | في لعبة أو قتال والخسارة تجعلك تفقدين صوابك تريدين التعادل مع ذلك الشخص |
Bay Chapuys, söyleyin bana Efendin ve Fransız Kralı arasında bir oyunda yine piyon olarak mı kullanılıyorum? | Open Subtitles | سيد تشابويس ، قل لي هل أنا ساذج لدرجة انه لاكثر مرة ، كنت بمثابة الرهان في لعبة بين سيدك و الملك الفرنسي؟ |
Eminim ki Kahraman'ın Boku ismindeki bir oyunda görünmek için can atarsın. | Open Subtitles | أراهن أنك يجب أن تحذر أين تخطو في لعبة تُسمى "براز الأبطال"؟ |
Birbirleri ile uyumlu oldular ve bir oyunda oluşturduğun karakter diğerlerine de transfer edilebilir hâle geldi. | Open Subtitles | وأصبحوا متوافقين مع بعضهم البعض وقد وصل الأمر إلى أنّ شخصية ما يتمّ إنشاؤها في لعبة ما يمكن نقلها إلى لعبة أخرى |
- Hayır. Okulda bir oyunda oynayacak. | Open Subtitles | كلا، لقد تم إختيارة للتمثيل في مسرحية بمدرستة |
Şu anda, Village'de Eva Braun'un hayatıyla ilgili bir oyunda oynarken, ara vermiş durumdayım. | Open Subtitles | أنا في فترة انقطاع الآن ، أعمل في مسرحية في القرية عن حياة إيف برون. |
Evet, bu hafta sonu, bir oyunda küçük bir rolüm var. | Open Subtitles | أجل ، أنا أشارك في مسرحية صغيرة سوف تُعرض في العطلة الأسبوعية حقاً؟ |
bir oyunda rol alacağım. | Open Subtitles | لقد أعطيت دور في المسرحية |
Birisine göre senin baban annemin bir oyunda birlikte oynadığı birisi olabilirmiş. | Open Subtitles | أن شخصاً ما ظنّ أن والدكِ ربما يكون... شخصٌ مثّلت معه أمي في المسرحية . |
Gerçek bir oyunda olmak heyecan verici olmalı. | Open Subtitles | انه من المثير لك انت تعمل فى مسرحية حقيقية |
bir oyunda benimle evlenerek servetimizi alamaz. Alamaz mıyım? Komplocular. | Open Subtitles | لا يمكن أن يحصل على ثروة من خلال أن يتزوجنى فى مسرحية |
Geçen hafta tek bir oyunda 100 puan yazdırdı. | Open Subtitles | في الأسبوع السابق أحرز مئة نقطة... ... في مباراة واحدة |
Vuruşlarınızı gördüm ama bir oyunda vuruştan baska şeyler de var. | Open Subtitles | " رأيت أنكم تجيدون التسديد ولكن هناك أمور رئيسية ودفاع" |
Ben bir oyunda rol kazandım, bunu konuşuyorduk da. | Open Subtitles | أنا حصلت على دور بمسرحية و كنا نناقش ذلك |