Bu demek değil ki bir parçam onu hep sevmeyecek, ve belki de bir gün tekrar birlikte oluruz. | Open Subtitles | لا يعني بأن هناك جزء مني لن يقوم بهذا ربما سنعثر على الطريق لنعود إلى بعضنا البعض يوماً ما |
bir parçam cezalandırılmasını istedi sonra o geldi ve cezalandırdı. | Open Subtitles | جزء مني أراد أن يُعاقب ثم جاء هو و عاقبه |
Onu görmek, duymak istemiyorum, fakat hâlâ o benim bir parçam. Gerçek bu. | Open Subtitles | لا أريد رؤيته، أو سماع صوته، لكن ما زال جزءاً مني، تلك حقيقة |
Yine de, bunca yıldan sonra bir parçam hâlâ buna inanmış değil. | Open Subtitles | لكن بعد كل هذه السنوات، هُناك جزء منّي لا يزال غير مُقتنع. |
Eş cinselliğimi özümsemek kırsallığın bir parçam olduğunu ve benim de onun silinemez bir parçası olduğumu anlamaktır. | TED | إن توطين غرابتي يعني استيعاب أن الريف هو جزء مني، وأنا جزء لا يتجزأ منه. |
Bu benim bir parçam. Evde durum nasıl olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انها جزء منى أنتِ تعرفين كيف كان الحال فى منزلى |
O doğmamış çocuk gibi, onlar da benim bir parçam ve o pis ellerini torunuma sürmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إنهم جزء مني.. كما هو الطفل الذي لم يولد جزء مني.. ولن اسمح لك بوضع يدك القذرة على حفيدي |
Dünyayı keşfedebilmeyi uman bir parçam var hala, bilirsin ya? | Open Subtitles | هناك جزء مني مازال يتمنى أن أن أستكشف العالم أجمع |
Bu yeni bir canlı dünyaya getirme dürtüsü benim bir parçam. | Open Subtitles | هذا الدافع في خلق حياة بشرية جديدة، حياة هي جزء مني. |
bir parçam ağlamak ve diğer parçam da savaşmak istiyordu. | TED | جزء مني أراد البكاء وجزء آخر أراد القتال. |
Öldüğünde, bir parçam da ölecekti. | TED | عندما وافتها المنية، مات جزء مني أيضًا. |
Kendimi cehaletine çare aramak istemeyen insanlara maruz bırakmayacaktım. Artık bir parçam olan şeyin bana karşı bir silah olarak kullanılmasına asla izin vermeyecektim. | TED | لم أكُن لأُعرض نفسى لأُناس لا يُريدون محو جهلهم، ولم أكُن لأدع شيئاُ يُعدُ الأن جزءاً منى أن يُستخدم كسلاح ضدي. |
Ya da en azından içimde bir parçam öyleydi. | Open Subtitles | أو على الأقل جزءاً من الذي كنت أنتمي إليه |
# Ağlamamayı dilerdim # # ama son zamanlarda gözyaşlarım benim bir parçam olmuş gibi # | Open Subtitles | لكنني أتمنى ألا أبكي لكن مؤخراً الدموع تبدو جزءاً مني |
O benim bir parçam ve onu ne size ne de bir başkasına vermeyeceğim! | Open Subtitles | هو جزء منّي وأنا لا أعطيه إليك أو أي شخص آخر |
bir parçam senin sonsuza dek kendini güvensiz hissetmeni istiyor. | Open Subtitles | جزء منّي أوَدُّ أَنْ أَبقيك الغير آمن إلى الأبد. |
Ama bu artık bir parçam. Benliğimden pişmanlık duyamam. | Open Subtitles | ولكنه جزء منى الآن فكيف أأسف على ما انا به الآن؟ |
Bu benim bir parçam. Ben onunla ve bu durumundan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | إنها جزء مني ، وأنا فخورة به، ولتضعني في هذا الوضع ... |
O yaz olanlar... Benim büyük bir parçam. | Open Subtitles | ولكن ماحدث في ذاك الصيف انه جزء كبير مني |
Öyle hissediyorum ki bir parçam bu kiliseyle beraber ölüyor. | Open Subtitles | نعم أشعر و كأن جزءا مني يموت مع هذه الكنيسة |
Sanki dışarıdan geliyordu ya da bir parçam ayrılmış ve ne yapmam gerektiğini söyler gibiydi. | Open Subtitles | كما لو كان صوت و جزء منفصل مني يقول لي أفعل شيئا |
Belki aptal bir parçam bunu almaya geri döneceğini düşünüyordur. | Open Subtitles | وكأن جزء غبي بداخلي يتوقع عودتها باحثةً عنه |
Kafamda bir yerde takılıp kalmış gibiyim ve bir parçam görüyor ve hissediyor... | Open Subtitles | أن هذا مسجل فى رأسى فى مكان ما وجزء مني يحس و يشعر |
Bunu her zaman benim bir parçam olman için yapıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا سوف أفعل هذا فقط لتكون قطعة مني |
Geri döndüğümde, dönüp gördüğüm şeyden sonra bir parçam şöyle düşündü bu durumda garip olan şey ne? | Open Subtitles | لكنني عندما عدت، ووجدت الآتي هذا ليس لغزًا كبيرًا في كون جزء مني يفكِّر ما خطب هذه الصورة"؟" |
Sanırım bir parçam yaptığım onca kötü şeyi geri almaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أن جزء مني كان يحاول أن يرجع كل الأمور السيئة التي قمت بها |