Zaman zaman küçük küçük davetler, şehrin bir parçası olduğunu hatırlatır. | Open Subtitles | مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده |
Onun komplonun bir parçası olduğunu anladım ve yerlerini söylemedim. | Open Subtitles | ظننتُ أنه جزء من المؤامرة لذا أخبرته، أن يتناسى الأمر |
Bazıları bunun sürecin bir parçası olduğunu söylüyor, kitabın dediğini yapmamız gerek. | TED | يقولون إنه جزء فقط. لابد من أن ننجز الكتاب. |
Dünyanın en büyük ailesinin bir parçası olduğunu düşün. | Open Subtitles | تخيل أنك جزء من أكبر عائلة في العالم |
Ona yaklaşmamı söyleyen sendin. Bunun Kanunsuz'a zarar verme planımızın bir parçası olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنت من أمرتني بالاقتراب منها، قلت أنّه جزء من خطّة إيذاء المقتصّ. |
Çünkü o cihaz yardım çağrısını almadan önce saldırının bir parçası olduğunu kanıtlayacak tek şey. | Open Subtitles | لأن هذا شيء يثبت أنها جزء من مؤامرة الكمين قبل أن تقوم بإتصال الطوارئ وقتها |
Bana oğlunun bu devrimin bir parçası olduğunu söylemeliydin. | Open Subtitles | كان عليك اخباري ان ابنك كان جزءا من هذا الانقلاب |
Bu ölümün de onun dalaverelerinin bir parçası olduğunu söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | حسنا، يمكن أن تقول أن القتل كان جزءاً من نشاطه |
Sonunda onun, söz konusu ilacın adının bir parçası olduğunu anladım. | Open Subtitles | ثم أدركت أخيراً أنه كان جزء من أسم العقار الذى وجدوه |
Bunun planın bir parçası olduğunu bilmiyordum, değil mi? | Open Subtitles | لم أعلم أنه جزء من الخطة ، هل علمت أنت ؟ |
Ona bu kasabanın bir parçası olduğunu hatırlatmak gerek. | Open Subtitles | مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده |
Gösterinin bir parçası olduğunu söylüyor. Senin haberin var mı? | Open Subtitles | يقول أنه جزء من العرض هل تعرف شيئأَ عن هذا ؟ |
Sevgili babam kendisinin yeni Hindistan'ın bir parçası olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | كان والدي العزيز يرى أنه جزء من الهند المتحضرة |
İşletme sahibine göre, müşteriler onun yanından geçerken bunun da şovun bir parçası olduğunu zannettiler. | Open Subtitles | عبروا من جانبها معتقدين أنه جزء من العرض |
Senin hak ettiğini alamaman başka şey çocuğun o koduğumun ailesinin bir parçası olduğunu zannetmesi başka şey, anladın mı? | Open Subtitles | وشيء آخر أن يعتقد ذلك الفتى أنه جزء من تلك العائلة اللعينة، حسناً؟ |
Bazıları bunun sürecin bir parçası olduğunu söylüyor, kitabın dediğini yapmamız gerek. | TED | يقولون إنه جزء فقط، لابد أن ننجزالكتاب. |
Sabah uyanıp bunun bir parçası olduğunu fark etmek harika bir şey. | Open Subtitles | كل الابداع الذي نراه حولنا إنه ... ساحر. من الرائع أن تستيقظ كل صباح وأن تدرك أنك جزء من هذا. |
Senin bu işin bir parçası olduğunu biliyordum ama Clark sana güvenmişti. | Open Subtitles | كنت أعرف أنك جزء من هذا، لكن (كلارك) وثق بك في الواقع. |
Amcanın planının bir parçası olduğunu biliyorum ama... | Open Subtitles | أعلم أنّه جزء من خطة عمّك لكن لا يمكنني... |
Kariyerlerinin bir parçası olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | -يقولون أنّه جزء من عمليتهم . |
Onlara bu işin, dersin bir parçası olduğunu söyleyeceğiz. | Open Subtitles | اخبرهم أنها جزء من المنهج |
Onun komplonun bir parçası olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا... لا أعتقد أنها جزء من المؤامرة. |
Bir zamanlar tiyatronun hayatımın bir parçası olduğunu düşünmek tuhaf geliyor. | Open Subtitles | من الغريب أن أفكر في أن المسرح كان جزءا من حياتي في ما سبق. |
Mellie'nin sözlerinin ülkeyi ve müttefiklerimizi harekete geçirmek için benim tarafımdan yürütülen halkla ilişkiler stratejisinin bir parçası olduğunu ve Kinyazi'nin ölüm mangalarına engel olmak ve bölgedeki çıkarlarımızı korumak için.. | Open Subtitles | شرق السودان أخبرهم أن تصريح ميللي كان جزءاً من استراتيجية عامة وضعتها لأجمع بين أمريكا وحلفائنا |
Sorgulama tekniğinin bir parçası olduğunu söylersin. | Open Subtitles | قولي لهم أنه كان جزء من خطتك الإستجوابية |